Son zamanlarda gün geçmiyor ki, Adana’da cinayet işlenmesin!
Daha birkaç gün önce basit bir su faturası nedeniyle Ceyhan’da adamın biri, iki kardeşini ve eşlerini öldürdü.
Birkaç gün önce Seyhan’da kız istemeye gitmeye hazırlanan aile içi tartışmada damat adayı olduğu söylenen kişi, eniştesi ve iki halası da dahil olmak üzere 5 kişiyi öldürerek, kendi canına da kıydı.
Resmi rakamlara göre Adana’da son 37 günde 17 kişi öldürülmüş. Son iki yıl içindeki cinayet sayısı ise 245 imiş.
Gazetelerin üçüncü sayfalarına düşen bu tür cinayetlerin Adana’da yaygınlaşmasının nedeni üzerinde yöneticilerimiz kadar uzmanların da dikkatlice durması gerekir.
Adana’nın bir laboratuvar olarak kabul edilip, sosyologlar, psikologlar, hukukçular, eğitimciler, iktisatçılar, ilahiyatçılar ve daha başka ilgililerce incelenmesini oldukça zorunlu görüyoruz.
Özellikle de son 15 – 20 yılı kapsayan bir araştırmanın mutlaka yapılmasında yarar var. Eskiden Adana dendiğinde ülkenin üçüncü büyük kenti olarak bilinir ve tarıma, özellikle de pamuğa dayalı sanayii ile anılırdı.
Pamuk tarlalarından ve çırçır fabrikalarından roman sayfalarına yansıyan hayatlarla anılan Adana, şu anda kendi kabuğuna çekilmiş bir kent görünümünde.
Çiftlik ağalığından fabrikatörlüğe kısmen evrilen sermaye, değişen ve gelişen koşullara ayak uyduramayarak giderek sönmüş, bölgenin en büyük tekstil fabrikalarının kapısına kilit vurulmuştur.
Bugün işsizliğin en fazla olduğu kentlerden biridir Adana. Güneydoğu’yu Akdeniz’e, İç Anadolu’ya ve Ege’ye bağlayan hat üzerinde olması nedeniyle, çok fazla göç almıştır.
İşsizliğin ve göçün doğurduğu toplumsal ur giderek şişmiş, metastaz yaparak yayılmıştır.
Zor yaşam koşullarının insanı gergin ve çaresiz bıraktığı, patlamaya hazır öfke yumağı haline getirdiği, patlamak için küçük bir kıvılcımın yeterli olduğu görülüyor.
Kontrol mekanizmasını kaybetmiş, öfke yumağı halindeki insan, trafikte basit bir yol isteme nedeniyle karşısındakini öldürebiliyor.
Sokaklar öfkesini kontrol edemeyen yığınlarla dolu. Aşk, cinsellik, namus ve kıskançlık gibi nedenler öldürmenin ve ölmenin görünür nedenleri.
Çok sakin gibi görünen insanların cinayet işlediğini hayretler içinde seyrediyoruz. En yakınlarını öldüren katil için komşuları “çok efendi adamdı” diyorlar. Toplumsal koşulların “efendi adam”ı bir “canavar”a dönüştürdüğünü görüyoruz.
Ülke genelinde olduğu kadar Adana’da da silahlanmanın arttığı söyleniyor. Zaten öfkeli bir toplum olmuşken, bu silahlanma hayra âlâmet değil. Öfke kontrolü olmayan adamın elindeki silah çok kolay patlar.
Adana, yüzyıllardır sıcak kanlı insanlar diyarı olarak bilinir. Anlayışlı, sevecen ve yardımseverdir Adanalı. Çukurova’nın bereketli toprakları tarımsal ilaçlarla, yapay gübrelerle yorulup kirlendikçe, toplumsal doku da göç, işsizlik ve çarpık kentleşme ile bozuldu.
Anlayışlı ve sevecen Adanalıyı özlüyoruz.