Barzani'nin yapmak istediği referanduma Kerkük'ü dahil etmesi, benim açımdan tartışmanın odak noktasıdır. Bazıları, Kerkük için "orası Kürdistan bölgesidir" diyorlar. Kerkük'ün demografik yapısı değiştirilmiştir, bu nedenle burada referandum yapılmasının "seçim cambazlığı" olduğunu yazdım, bu nedenle benim demokrat olmadığımı söyleyenler oldu.
Kerkük Türkmenleri o bölgeye Osmanlı'dan da önce yerleşmiştir. Osmanlı nüfus kayıtlarında Kerkük'teki Türkmen nüfusun %90'larda olduğunu gösteriyor. Osmanlı'nın çöküşü sonrasında Türkmen nüfus giderek azalmakla birlikte Türkmenler çoğunlukta kalmıştır. Şunu da belirtelim ki, nüfus kayıtları çok da sağlıklı değildir. Bu sağlıksız ortamda Kürtler de kendilerinin çoğunlukta olduğunu iddia ediyor.
Saddam döneminde Türkmenler de Kürtler de zulüm gördü, kent Araplaştırılmaya çalışıldı. Saddam sonrasında ise Kürtlerin baskısı ile kent Kürtleştirilmeye çalışıldı. Özellikle 2003 yılından itibaren bir iddiaya göre 300.000, bir iddiaya göre 500.000 Kürt Kerkük'e getirildi. Bunu Barzani yönetimi yaptı. Kerkük'ün tapu kayıtlarını Barzani yönetimi yaktı.
Bütün bunlar Kerkük'ün Türk kimliğini silmeye yönelikti. Kerkük kadim bir Türkmen kentidir. Anabitanica'nın İngilizce baskısında bile Kerkük'ün Türkmen kenti olduğu yazılıdır. Kerkük'ün Türk kimliğini vurgulayınca ırkçı ya da faşist suçlamasına maruz kalıyoruz. Demokrat olmamakla suçlanıyoruz. Benim iddialarımın tersini söyleyenler ise "demokrat" oluyor. Bizim "demokratlarda" tuhaf bir demokratlık anlayışı var; Türkten bahsedersen, ırkçısın, faşistsin. Demokrasi anlayışı Kürtlere endekslenmiş. Biz gerektiğinde Kürtlerin haklarından da defalarca bahsettik ve yazdık bunları. Ama Kerkük'ün Türkmen kimliğini vurguladığımızda "biz sizi demokrat olarak bilirdik" diyorlar. Benim demokratlığım Kürt ya da Türke endeksli değildir. Türk haklı iken Türkü, Kürt haklı iken Kürtü savunmuşuzdur.
Bu “demokrat” arkadaşlar 2003 yılı sonrasında Kerkük'e ezici bir Kürt yerleşmesi yapıldığını, tapu kayıtlarının yakıldığını hatırlamak bile istemiyor, biz hatırlatınca da "demokrasi düşmanı, ırkçı, faşist" oluyoruz. Peki siz bu tavırla Kürt milliyetçiliği yapmıyor musunuz? Barzani'nin Kerkük için yaptığı kelimenin tam anlamıyla "seçim cambazlığı"dır.
Kerkük türküleri dahi o kentin kimliğini görmek için yeterlidir. Tapu kayıtlarını yakabilirsiniz, nüfus kaydırarak Türkmenleri azınlığa düşürebilirsiniz. Türküleri nasıl silmeyi düşünüyorsunuz?