Düğün sezonunun başlamasıyla birlikte kimileri altın almak için kuyumcuların yolunu tutarken, kimileri de internet üzerinden düşük fiyata satılan takılara rağbet ediyor. Altın fiyatlarının yükselmesi, 420 TL olan çeyrek altın fiyatının 50 TL’ye bile internette bulunması, hem düğün sahiplerini hem de kuyumcu esnafını mağdur ediyor. Altın fiyatlarının yüksek olması sebebiyle vatandaşların yöneldiği, sahte altınların alelade internette satışa sunulmasının önüne geçilmesini isteyen kuyumcular, yetkililerin bunlarla ilgili işlem yapmasını istedi. Kuyumcu esnafı asıl mağduriyeti düğün sahiplerinin yaşadığını belirterek, bu durumun önüne geçilmesi için takı merasiminin de zarf usulü yapılmasını önerdi.
Kuyumcudan fotoğraf çekip ürünlerini yapabiliyorlar
Düğün sezonuyla birlikte hareketliliğin başladığını belirten altın, gümüş ve mücevherat esnaflarından Ayşenur Han, “Bizden fotoğraf çekip ya da modellere bakıp ona göre ürün skalası oluşturup internette ürün paylaşabiliyorlar. Ya da benden ürün modelini çekip, ayar yazıp sahte ya da gümüş, altın olmayan ürünü sunabiliyorlar. Sezonun güzelliği var ama bu yönden de bizleri olumsuz etkileyebiliyor. Fiyatları da ucuz verdikleri için müşteri ‘Daha ucuza internette buluyoruz’ diye dönüş yapabiliyor. Öyle olunca da biz ürünü yanlış pazarlıyormuş gibi algılanıyor. O yüzden de kötü bir etki oluyor. İnternetin kolaylaştırıcı etkisinin yanı sıra böyle de dezavantajları var” dedi.
14 ayar denilen altın 8 ayar çıkıyor
İnternette gerçek altınmış gibi satılan ürünler de olduğunu ve birkaç liralık fiyat farkıyla satışa sunulduğuna da dikkat çeken Ayşenur Han, bazı vatandaşların gerçek altın aldıklarını sanarak sahte altın aldığının farkında olmadığını söyledi. Gerçek altın ile sahte altını ayırt etmenin de güç olduğunu ifade eden Han, “Maalesef direk bakınca anlaşılmıyor. İnternette satılanın gramını öğrenmek ve o gramı duyduktan sonra, sattıkları cüzi fiyatla tutarlı olmayışından tahmin edebilirler. Gümüşten örnek verirsek, gümüş kararmazsa gümüş değildir. Kararmaz diyorsa aslında o çelik ya da başka bir şey olabilir. Altında da mesela çok uygun fiyatlar veriyorlar, 14 ayar 8 ayar değerinde çıkabiliyor. Dolayısıyla fiyattan şüphelenebiliriz. Yine ‘indirim yaptık’ diyor ama indirim yapmış olsa bile yine o fiyat o gramajda olmuyor, bu nedenle ayarından şüphelenebilirler. ‘Aaa çok indirim varmış çok da uygun fiyata geliyor’, deyip aldanıp almamalarını tavsiye derim. Şimdi günümüzde vakit olmuyor, imkan olmuyor yada uzak gelebiliyor. Ama kişi altın alırken daha çok bizzat gidip görerek ya da tanıdığı, güvendiği kişiden alırsa bunların önüne geçilmiş olur. Bu şekilde hem onlar rahat etmiş olur hem de biz kuyumcular da kötü etkilenmemiş oluruz” diye konuştu.
“Biz bile ayırt etmekte zorlanabiliyoruz”
Gelin ve damadın kendilerine gelip yaşadıklarını hüsrana şahit oldukları birçok olay yaşadıklarını da anlatan Ayşenur Han, “Getirdikleri altınlara bir bakıyoruz ki altın sanılan şey altın değil, kaplama çıkabiliyor ya da alpaka dediğimiz başka ürünler çıkabiliyor. Bazen pırlantalarda bile pırlanta olarak pazarlanan ürün zirkon çıkabiliyor. Açıkçası biz bile ayırt etmekte bazen zorlanırken, insanların zorlanması çok daha normaldir” dedi.
Meşhur Trabzon hasırının gümüşü altına kaplanıyor
Ayşenur Han, altın fiyatlarının yüksek olması sebebiyle meşhur Trabzon hasırının gümüş olarak satımının yapıldığını, bazı kişilerin bunu altın kaplama yapılarak satın aldığını da ifade etti.
Bir başka kuyumcu esnafı Kazım Nalbant da internetten ve sosyal medyadan birçok sahte altın satımının yapıldığını belirterek, “Sadece devletin basıp satabileceği altınların sahtelerini yapıp, internette pazarlıyorlar. Onlarca site var sahte altın satıyorlar. Çeyreklerin, yarımların, tamların birebir kopyalarını yapıp internette rahatça satıyorlar. Yetkililere sesleniyorum, internet adresleri var ve bizler gerekenin yapılmasını istiyoruz. Hem vatandaş hem de bizler mağdur oluyoruz” dedi.
“Takı merasimini zarf usulü yaparak önüne geçebilirler”
Sahte altınların internetten temin edildiğini dile getiren Nalbant, “Bir ay önce bir olay yaşadık; gelin ve damat altınlarını satmaya geldi. Yaklaşık olarak 50-60 çeyrek altınları vardı ve döktüklerinde içerisinde gerçek olmayan 5-6 tane sahte altın çıktı. Büyük hayal kırıklığı yaşadılar ki takıyı kimin taktığını da bilmiyorlar. Takı merasiminde ayırt etmeleri de mümkün değil. Çünkü yapılan ürünler birebir; renkleri, büyüklükleri, üzerindeki baskılar aynı. İnternetten satışlarda bu tip olaylara dikkat edilmesini istiyoruz. Düğün yapacakları da buradan uyarıyoruz; düğün yaptıklarında takı merasimlerini zarf usulü mü yaparlar başka türlü mü bilemiyorum ama bir önlem almaları gerekir” ifadelerini kullandı.
“İnternette alenen satılıyor, bunlarla ilgili işlem yapılmalı”
Sahte altınların kendileri için olumsuzluğundan çok asıl düğün sahiplerinin mağduriyet yaşadıklarını vurgulayan Kazım Nalbant, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bizler kuyumcular olarak mağdur oluyoruz ama asıl mağdur olan düğün sahipleridir. Düğüne götüren kişiler de netice de bunu bilerek internetten 50 liraya alıyor ve mağdur olan düğün sahibi olmuş oluyor. Tabi ki altın fiyatının yüksekliğinden kaynaklı takı yapacak olan kişiler de böyle bir yola gidiyor. Ama bu ziynet altınlarının yapımı, basımı, yetkisi devlete ait ve devlet basıyor. Devlet haricinde kimse bunların taklidini dahi yapamaz. Buradan biz yetkililere sesleniyoruz; mali şube ekipleri sosyal medyada satış yapan kişileri rahatlıkla bulabilir. Alenen bunlar satılıyor zaten bunlarla ilgili işlem yapılmasını istiyoruz.”
