Adana’da düzenlenen basın açıklamasını CHP İl Başkanı Doç. Dr. Anıl Tanburoğlu yaptı. Birçok siyasi parti ve sivil toplum kuruluşunun destek verdiği açıklamaya vatandaşlar yoğun ilgi gösterdi. Basın açıklaması mitinge dönüştü. Başkan Tanburoğlu’nun konuşması atılan sloganlar nedeniyle sık sık kesildi.
CHP Adana İl Başkanlığı önünde yapılan açıklamaya CHP Adana Milletvekilleri Müzeyyen Şevkin, Orhan Sümer, Ayhan Barut ve Bilal Bilici, Seyhan Belediye Başkanı Oya Tekin, Yüreğir Belediye Başkanı Ali Demirçalı, Çukurova Belediye Başkanı Emrah Kozay, Aladağ Belediye Başkanı Kemal Özdemir, Karataş Belediye Başkanı Ali Bedrettin Karataş, CHP Gençlik Kolları MYK Üyesi Armağan Baran Özmetin, CHP İlçe Başkanları, Kadın ve Gençlik Kolları, partililer ve vatandaşlar katıldı.
“YAPILAN SALDIRI BİR AMACA HİZMET ETMEKTEDİR.”
“Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanvekili, ömrünü barış ve kardeşliğe adamış bir demokrasi neferi olan Sırrı Süreyya Önder’e Allah’tan rahmet, ailesine, sevenlerine ve DEM Parti’ye başsağlığı dileklerimizi iletiyoruz.” diyen Başkan Tanburoğlu şu konuşmayı gerçekleştirdi: “ Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel, yıllara dayanan hukukunun olduğu bu kıymetli isim için Atatürk Kültür Merkezi’ndeki anma törenine katılarak son görevini yerine getirmiş, bu büyük acıyı sahiplenmiştir. Ancak acının paylaşılması gereken bir günde, bu ülkenin en kadim geleneği olan cenaze dayanışması kirletilmiştir. Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel, karanlık bir zihniyetin taşıyıcısı olan bir suç makinesi tarafından alçakça saldırıya uğramıştır. Bu saldırı şahsi bir saldırı değil, siyasi bir amaca hizmet etmektedir. Bu saldırı; milletin iradesine, halkın umuduna, Türkiye’nin geleceğine yapılmıştır! Bu saldırının hedefi, kendinden olmayan herkese duyulan tahammülsüzlüğün sonucudur. Ama aynı zamanda, bu saldırı, ülkeyi yıllardır öfkeyle yönetenlerin, insanları kutuplaştıran, karşı karşıya getiren ve her eleştireni düşmanlaştıran bir anlayışın ürünüdür. Bugün yaşananlar, bir tesadüf değil; uzun süredir işlenen bir siyasetin sonucudur. Her fırsatta "ya bendensin ya düşmansın" diyen bir dilin, toplumun ortak hafızasını tahrip eden, muhalefeti düşmanlaştıran, ötekini suçlu gösteren bir anlayışın sonucudur.
Bu anlayışı temsil eden tek adam rejiminin başındaki kişi, yıllardır toplumsal fay hatlarını kaşıyarak siyaset yapıyor. Kimi zaman etnik kimlikleri, kimi zaman mezhepleri, kimi zaman yaşam tarzlarını birbirine kırdırarak, bu ülkenin evlatlarını karşı karşıya getirerek var olmaya çalışıyor.
“CUMHURİYET HALK PARTİSİ BU ÜLKENİN KURUCU PARTİSİDİR”
Ama bilinsin ki: “Cumhuriyet Halk Partisi olarak biz, bu ülkenin kurucu partisiyiz. Biz bu toprakların en güçlü harcını, "yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine" ülküsüyle yoğurmuş bir geleneğin taşıyıcısıyız.” Saygıdeğer yurttaşlarımız; “Biz kardeşlik kazanacak dedikçe, onlar saldırttılar. Biz demokrasi kazanacak dedikçe, onlar karanlığı örgütlediler. Ama unutmasınlar ki korkuyu yenecek olan halktır. Nefreti yenecek olan sevgidir. Ve baskıyı yenecek olan örgütlü halkın gücüdür! 19 Mart’ta, Ekrem İmamoğlu’na yönelik siyasi darbe girişimiyle başlayan sürecin, bugünkü cenaze töreninde ulaştığı nokta, iktidarın kin ve korku siyasetini hangi noktaya taşıdığını göstermektedir.”