Bizleri tarih yazacak...

Türkiye Yol-İş Sendikasının “ÇALIŞMA HAYATI, İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ EĞİTİM PROJESİ” kapsamında Silifke Kapızlı Eğitim ve Dinlenme Tesislerinde, “Şube Yöneticileri, Denetleme Kurulu Üyeleri, Disiplin Kurulu Üyeleri, Baş Temsilci ve Temsilcilerine yönelik olarak 5 grup halinde düzenleyeceği eğitim seminerleri başladı. Her hafta yaklaşık 350 üyenin katılacağı seminere toplamda 1750 kişi katılım sağlayacak. Eğitim seminerinin açılışına Türk-İş Genel Başkan Yardımcısı ve Türkiye Yol-İş  Sendikası Genel Başkanı Ramazan Ağar, Genel Sekreter Gökhan Gedikli, Genel Teşkilatlandırma Sekreteri Mehmet Yolasığmazoğlu, Genel Eğitim Sekreteri Zeki Ekici, Türk-İş Adana Bölge Başkanı Edip Gülnar, Demiryol-İş Sendikası Adana Şube Başkanı Mehmet Halit Işık ve Karayolları, İl Özel İdareleri, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı işyerlerinden ve ülkenin dört bir tarafından gelen Türkiye Yol-İş Sendikası üyeleri katıldı.

Toplantının açış konuşmasını yapan Türk Genel Başkan Yardımcısı ve Türkiye Yol-İş Sendikası Genel Başkanı Ramazan Ağar, geçmişten günümüze Türkiye’deki sendikal mücadelenin geçirdiği evrelerden örnekler sundu. Ağar, “O günden bu yana biz Sendikal hak ve mücadelemizden taviz vermeden, işçinin alın terinin hakkını sonuna kadar savunurken, siyasi anlamda çok farklı aşamalar gördük. Biz çizgimizden sapmadık, ama gelinen noktada özellikle sendikal hareketin önüne kesmek, emekçinin sendikalı olmasını engellemek, bizler kazanılmış hakları koruyup, üstüne yeni haklar elde etmek için mücadele ederken, işveren bunların tam aksini yapmak için her şeyi yaptı. Son kamuda yürüttüğümüz toplu sözleşmede bunu görmek mümkün. Bazı kesim bizi eleştirirken, bizim sözleşmede olmayan hakları aldığımızı görmez geliyor. Bilerek belki bilmeyerek söylemiyor. Türk-İş olarak emekçi kardeşlerimizin haklarının korunması, daha iyi şartlarda çalışmaları ve alın terinin karşılığını almaları adına büyük mücadele verdik. Dün olduğu gibi, bugünde yarın da bu mücadelemizden taviz vermeden üyelerimizin haklarını korumaya, kollamaya daha da geliştirmek için çalışmalarımıza devam edeceğiz” dedi. 

“KARAYOLLARINDA VERDİĞİMİZ KADRO MÜCADELESİ ORTADA” 

Türk-İş Konfederasyonu olarak ülkemizdeki taşeron sistemine karşı verdikleri mücadelenin en bariz örneğinin Yol-İş Sendikası’nda yaşandığını söyleyen Ramazan Ağar, “Karayollarında 9 bin 916 işçinin kadroya alınması için verdiğimiz hukuk mücadelesi yıllar sürdü, sonunda kadroyu aldık, bu mücadelenin dünya da ikinci bir örneği yok. Bu başarıyı bugün herkes biliyor ve görüyor ama bizleri tarih yazacak. Ülkemizde taşeron sistemi hala büyük bir sorun, siyasi iktidar verdiği sözleri yerine getirmesi için Türk-İş olarak ısrarcı hatırlatmalarımızı ve takibimizi yapıyoruz. Kamuda asıl işi yapanla emekçi kardeşlerimiz ile diğer iş kollarında da taşeron işçi kardeşlerimizin asıl kadroya geçmesi için mücadelemize devam ediyoruz” ifadelerini kullandı. 

VERGİDE ADALET… KIDEM TAZMİNATI…

Türk-İş Genel Başkan Yardımcısı ve Türkiye Yol-İş Sendikası Genel Başkanı Ramazan Ağar, konuşmasında yıllardır dile getirdikleri vergide adalet ve kıdem tazminatı konusuna da kısaca değindi. Ağar, “Az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınsın istiyoruz. Yeni yasama döneminde yasa nezdinde düzenleme yapılacak deniliyor, bu taleplerimizin dikkate alınması ve gerekli yasal düzenlemelerin yapılması için çok sayıda girişimlerimiz oldu. Vergideki adaletsizliği içeren bir kitapçık hazırladık. Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki tüm Milletvekillerine dağıttık. Bu kitapta her şeyi anlattık. Umuyoruz ki yasal düzenlemelerin içine hazırlanacak maddeler de yer alır. İkinci bir konu ise, belirli dönemlerde ve sıklıkla dile getirilen tabiri caiz ise ısıtılıp, ısıtılıp çalışan kesimin önüne konulan Kıdem Tazminatı. Dün dedik, bugünde diyoruz ve yarın da haykırarak diyeceğiz. Kıdem Tazminatı Türk-İş’in kırmızıçizgisidir, tazminatına dokunursan Genel Kurul kararı ile genel greve gideriz.  Şuan emekli olan bir işçi 6 milyon TL olması gerekirken 1.5 milyon lira alıyor, 4.5 milyon nerede, nerede bu kayıp. Bu kayıp çalışma hayatını ilgilendiren yasalarla oynayan siyasi iradenin ayıbıdır. Türk-İş olarak ayıbı ortadan kaldırmak için çalışıyoruz” diye konuştu.