11377,55%0,09
41,48% 0,08
48,51% -0,32
4983,85% 0,11
8202,93% -0,41
Boşanma oranlarının artmasıyla birlikte, AK Parti hükümeti evlenecek çiftlere zorunlu eğitim ve psikolojik değerlendirme getirmeyi planlıyor. Amaç, aile kurumunu güçlendirmek ve ilk yıllarda yaşanan ayrılıkların önüne geçmek.
Geçtiğimiz hafta gazeteci Emrah Özcan, AK Parti hükümetinin aile kurumunu güçlendirmek ve artan boşanmaların önüne geçebilmek adına evlenecek çiftlere zorunlu eğitim ve psikolojik denetim uygulanması gibi bir çalışma içinde olduğunu yazdı. Detaylar tam belli değil. Fakat bu, çiftlerin evlenebilmek için hem fiziki (yapılıyor) hem de ruhsal sağlık (hiç yapılmadı) kontrollerinden geçerek, “evlilik ehliyeti” alması anlamına geliyor. Hatta evlilik sonrasında da yeni evlilere psikolojik destek ve danışmanlık verilmesi de planlar arasında.
Gerçi aileleri tarafından “ayarlanmış” evliliklere zorlanan gençler hâlâ bu toprakların gerçeği olsa da şu da bir gerçek ki evlilik öncesi birçok ilişkide taraflar, evlilik sonrasında problem olabilecek birçok meseleyi, “Aman ilişkim bozulmasın” diyerek birbirinden saklıyor. Psikolojik rahatsızlıklar ile kişinin şiddete meyli, sosyoekonomik ve kültürel farklılıkları ilişki içinde kendini belli etse de “evlilik” uğruna göz ardı ediliyor. Dolayısıyla “evlilik ehliyeti” gibi evlilik öncesi ve sonrasında verilebilecek her türlü destek ve sorgulamayı bireylerin sağlığı ve refahı açısından destekliyorum.
DANIŞMA MERKEZİMİZ KAPATILMIŞTI
Psikiyatrist Prof. Dr. Arif Verimli de benimle aynı fikirde. Ki Bakırköy Ruh, Sinir Hastalıkları Hastanesi’nin başhekimi olduğu dönemde buna benzer bir fikri hayata geçiren ilk kişi kendisi. 2000 yılında hastane bünyesinde, evlenmek isteyen nişanlı çiftlere evlilik kurumunu anlatmak ve buna hazır olup olmadıklarını belirlemek için psikolojik değerlendirmede bulunmak üzere psikiyatrist, psikolog ve aile danışmanlarından oluşan bir “Evlilik Danışma Merkezi” kurmuşlar. Evli ama sorunları olan ya da boşanmak isteyen çiftlere de psiko-terapik destek verilmiş. Ama merkez bir süre sonra kapatılmış. Prof. Dr. Verimli diyor ki: “25 yıl sonra bugün geldiğimiz noktada evlilik öncesi danışmanlığın aile yapısı ve bireyleri korumak, boşanmaları ve şiddeti de aynı derece önlemek/ azaltmak adına ne kadar önemli olabileceğinin anlaşılmış olması çok kıymetli. ‘Evlilik Ehliyeti’ uygulamasının en kısa zamanda hayata geçirilmesi gerektiğine inanıyorum.”
EVLİLİK ÖNCESİ DANIŞMANLIK ŞİDDETİ VE BOŞANMALARI AZALTABİLİR
Peki, evlenmeden önce kişilerde “evlenebilir uygunluk” aranması neden önemli? Yanıtı şu: “Elbette isteyen istediği ile evlensin. Ancak sağlıklı bir toplumun önemli ve en küçük parçası ailedir. Dolayısıyla evlilik bağı içindeki ilişkiyi sağlıkla yürütebilmekten çocukları nasıl eğitip, büyüttüklerine kadar her evlilik, sağlıklı toplumla ilintilidir. Zira her çocuk, büyüdüğünde genellikle evinde gördüğü gibi yaşar. Bugün istatistiklerle de sabit ki şiddete meyil de boşanmalar da artmakta. İşte bu yüzden evlenecek çiftlere hem birbirleri hem de kendilerini tanıma anlamında verilecek her tür psikolojik desteği kıymetli buluyorum.”
ARTIK ‘BİZ’ DEĞİL ‘BEN’ DÖNEMİNDEYİZ
“Ayrıca bugün artık öyle bir dünyadayız ki, özellikle de pandemi sonrası, ‘ben’ merkezci, daha bireysel bir bakış açısı hâkim. Artık gençler öyle kolay kolay tek kişi ile hayatını geçirmek, çocuk yapıp, onun sorumluluğunu almak istemiyor. Türkiye’de de bunun yansımalarını görüyoruz.”
‘EVLEN’ BASKISI YANLIŞI TETİKLİYOR
“Fakat bir yandan da kültürel özelliklerimizin getirdiği ‘evlilik baskısı’ var gençler üstünde. ‘Yaşım geçiyor’, ‘Evleneyim de çocuk yapayım’ ya da ‘Evleneyim de ailemin dilinden’ veya ‘Ailemden kurtulayım’ gibi bir düşünce ile ani, birbirlerini gerçek anlamda tanımadan evlilikler yapabiliyorlar. Bu da elbette hata getiriyor.”
DIŞARIDA GÖRÜŞMEK FARKLI AYNI EVDE YAŞAMAK FARKLI
“Dışarıda iki dirhem bir çekirdek giyinmiş birini görüp, beğenmek farklı aynı ev içinde, bir arada yaşamak farklı şeylerdir. Oysa çiftlerden biri, pekâlâ ilaçla tedavi edilmesi
gereken psikiyatrik; kişilik bozukluğu, narsizm, bipolar, ağır obsesyon, şizofreni vs. gibi hastalıklara sahip ya da bu yönde belirtiler gösteriyor olabilir. Yanı sıra bugün bir işe girerken bile sabıka kaydı istenmekte ama evlenirken kimse bir şey sormuyor; sadece tanıyabildiğin ve sana söylendiği kadarını bildiğin biriyle evleniyorsun. Bunun denetlenmesi güzel olmaz mı?
Evlilik, tüm farlılıklara rağmen her alanda uyumla yaşayabilmektir. Bu da çiftlerin karakter analizlerini çıkartarak, evliliğin gereklikleri, beraber yaşamanın sorumlulukları gibi alanlarda bilgilendirip, eğiterek, danışmanlıklar, gerekiyorsa da terapiler vererek olur.”