13984,11%-0,37
42,59% 0,04
49,91% 0,17
5777,86% -0,25
9292,05% 0,00
Yürürlüğe giren kanun sonrası sokak hayvanlarına yönelik uygulamalar hakkında; DOHAYKO Genel Sekreteri Nesrin Çıtırık, KİHAYKO Kurucu Başkanı Metin Yıldırım ve CANKOP Başkanı Sibel Seyitoğlu; Çukurova Gazeteciler Cemiyeti Sosyal Tesisleri’nde basın toplantısı düzenledi.
Tüm sokak köpeklerinin toplatılmasını içeren, 5199 sayılı Kanun’da Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’a yönelik eleştirilerini sürdüren Nesrin Çıtırık; hayvan hakları konusunda en sorunlu belediyenin Sarıçam Belediyesi olduğuna dikkat çekti.

Çıtırık; yürürlüğü giren bu değişikliğin katliam ve zulüm olduğunu, bu kanunun Adana’da uygulanmasında başta Büyükşehir Belediyesi olmak üzere ilçe belediyelerinden de kaynaklanan ciddi sorunlar yaşandığını ifade etti.
Adana Valisi Yavuz Selim Köşger’in belediyelere talimatına rağmen, yaşam alanını savsaklayan ilçe belediyelerini kamuoyuna şikayet eden Nesrin Çıtırık; “Her yere bütçe ayrılırken, paralar harcanırken toplama zulmüne mahkum olmuş zavallı hayvanların etrafı çevrili, sundurması ve kulübesi olan bir yer yapmaya bütçe bulamıyorlar. İlçe Belediye Başkanlarının iyi niyetli olduklarını düşünmüyoruz” dedi.
Adana ve İlçe Belediyelerinin yürürlüğe giren yeni kanun sonrası, sokak hayvanlarına yönelik uygulamalarının ele alındığı basın toplantısında; DOHAYKO, KİHAYKO ve CANKOP tarafından ortak imzayla hazırlanan basın açıklamasında şu görüşlere yer verildi:

Tüm sokak köpeklerinin toplatılmasını içeren bizim KATLİAM ve ZULÜM kanunu olarak tanımladığımız 7427 sayılı "5199 Sayılı Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun" maalesef uygulamaya kondu.
1-) Bu kanun, bakımevi olsun olmasın tüm belediyelere köpeklerin toplanmasını içeren, uygulanamaz ve örtülü katliam içeren maddeleri ile ÜREME ve KATLİAM döngüsü getiriyor. Kısırlaştırma bu kanunda yok hükmünde gibi. Üretime yönelik hiçbir hususun yer almadığı bu kanunun, mevcut maddeleri bile İçişleri Bakanlığının genelgeleri ile daha uygulanamaz ve daha çok zulüm getiren bir ortam oluşturdu.
2-) Kanunun pek çok maddesi İçişleri Bakanlık genelgesi ile hayvanların aleyhine zulüm ve vahşet getirecek şekilde delindi. 20 yıl boyunca belediyelere bakımevi kurup kısırlaştırma yapmaları için baskı denetim yapmayan bakanlıklar, birden bire belediyeler “toplayıp zulme ölüm mahkum etsinler” diye ağır müeyyideler getirmeye başladılar.
3-) Sokak hayvanı sorununun ana kaynağı, milyonlarca tarım ziraat hayvancılık ile uğraşan köylü çifçi vatandaşın ve kırsalda yaşayan vatandaşın 100 binlerce korumacı bekçi çoban köpeklerinin sahiplerince atılan yavrularıdır. Zaten sokak köpeklerine bakıldığında hemen hemen hepsi çoban köpeği kırması olduğu görülür.
4-) Bu konuda ve üretim çiftliklerine de yönelik hiçbir önlem olmayan bu yasa, kanlı belediye katliamları, ölüm ve zulüm getirmenin yanında sokak hayvanı sorununu da çözmüyor.
Bir taraftan kısırlaştırma olmadığı için üreme, çoban köpeklerinin sahiplerince atılan yavruları, üretim çiftlikleri, öte yanda vahşi toplama talimatı ile akıl tutulmasının yaşandığı bir döneme maalesef girildi.
ADANA GENEL DURUM:
Bu kanunun Adana’da uygulanmasında, hem Büyükşehir Belediye Bakımevi yönetiminin yanlış yönetimi ve uygulamaları ve hem de ilçe belediyelerinden kaynaklanan ciddi sorunlar yaşanıyor.
Valilik talimatı ile, ilçe belediyelerinin YAŞAM ALANLARINI kuruncaya kadar, toplanan köpeklerin büyükşehir belediyesinin YAŞAM ALANINA götürülmesi, ilçe belediyelerinin kendi alanlarını kurmayı savsaklamalarına neden oldu.
Büyükşehir belediyesi 15 ilçe belediyesinin yağmur gibi köpek getirmesi ile kendi kapasitesinin çok çok üstünde doldu taştı. Yaşam alanı kurması gereken Sarıçam, Seyhan, Yüreğir ve Çukurova belediyeleri, sanki baraj kuruyorlarmış veya büyük kuleler inşa ediyorlarmış gibi, hala daha alan oluşturmadılar. Topladıkları köpekleri Büyükşehir barınağına götürüp orayı dolduruyorlar.
Bunda Adana Büyükşehir Belediyesinin yaşam alanlarının hazır olmadan sayın valimize “YAŞAM ALANLARIMIZ HAZIR ilçeler köpek getirebilir” diye yanlış bilgi vermesinin etkisi oldu. Büyükşehir Belediyesinin gerçekten duyarlı olan Başkan Vekili GÜNGÖR GEÇER, yaşam alanlarındaki kötü koşulların düzeltilmesi için talimat verdi.
Bu ilçe belediye başkanlarının iyi niyetli olduklarını düşünmüyoruz. Her yere her türlü bütçe ayrılıp paralar harcanırken, olay şu zaten toplama zulmüne mahkum olmuş olan zavallı köpekler için etrafı çevrili, sundturması klübesi olan bir yeri yapmaya bütçe bulamıyorlar.
Adana’mızın duyarlı ve belediyelere her türlü imkanı sağlayan valimiz Yavuz Selim Köşger’in belediyelere talimatlarına rağmen, yaşam alanı işini savsaklayan ilçe belediyelerini kamuoyuna siz değerli basına şikayet ediyoruz.
MERKEZ İLÇELERİN DURUMU:
YÜREĞİR BELEDİYESİ: Sn Ali Demirçalı, İl Hayvanları Koruma Kurulu toplantısında sayın valimize Aralık ayı sonuna kadar yaşam alanımızı bitireceğiz demesine rağmen, hala daha toprak düzeltmesi bile yapmadı.
ÇUKUROVA BELEDİYESİ: Sn Emrah Kozay, aynı şekilde sadece toprak düzleme yapıp o halde bıraktı.
SEYHAN BELEDİYESİ: Hasibe Akkan yönetimindeki Seyhan Belediyesi zaten TAMAMEN diğer hizmetleri durdurduğu gibi, bu konuda da bir çalışması yok. Verilen bir alana 2-3 tane işçi koymuş, alan yapıyor gibi görünüyor.
Basınımızdan ve kamuoyundan, bu 3 belediyenin yaşam alanlarını hızla yapması talebimizi desteklemesini bekliyoruz.
EN SORUNLU BELEDİYE SARIÇAM BELEDİYESİ:
Sarıcam Belediye Başkanı Bilal Uludağ ise, 12 yıla dönen başkanlığında yasal görevi olmasına rağmen ne bakımevi kurdu ne de kısırlaştırma yaptı. Valilik talimatı ile bir ÇAM ORMANININ tam ortasında bir yer düzleyip orayı yaşam alanı yapmaya çalışıyor.
Orman yangınları Türkiye’nin gerçeği olduğu bu dönemde, üstelik de yanmaya en yatkın olan ÇAM ORMANIN ortasına yaşam alanı kurmak, olası bir yangında hayvanların cayır cayır yanmasına sebep olmaktır. Yaşam alanı olan bir yere 100 lerce çalışan görevli vs insanlar gidip gelecektir. Orada ısınma elektirik ve yangına sebep olacak çok şey olacağını göz ardı edilmiştir. YANGIN dönemlerinde ormanlara normal vatandaşın girmesi bile yasaklanırken, Sarıçam Belediyesi KOCA BİR YAŞAM ALANI inşa ediyor.
Orman Bölge Müdürlüğünün bu ormandan yer verme iznini tekrar gözden geçirmesini talep ediyoruz.
Başta TEMA olmak üzere, çevreye yönelik tüm derneklere ve bu memleketi seven herkese SARIÇAM BELEDİYESİNİN bu çam ormanını tehlikeye sokan YAŞAM ALANI İÇİN belediyeyi uyarmaya tepki göstermeye davet ediyoruz.
Yerel basınımızın da bu tehlikeli ve yanlış yerin değiştirilmesi için desteğini bekliyoruz.”