Hüseyin Orhan, “Sinema barıştır, sinema özgürlüktür”

Altın Koza A.Ş Genel Müdürü ve Festival Yürütme Kurulu Üyesi Hüseyin Orhan, her sanatçının, içinde bulunduğu çağın siyasi ve sosyal etkilerini kendi sanat disiplininde dışa vurduğunu belirterek, “Bu durum kimi zaman Nâzım Hikmet’in Vatan Haini şiirinde, kimi zaman Yaşar Kemal’in Binboğalar Efsanesi romanında ya da Yılmaz Güney’in Umut filminde karşımıza çıkar. Benzer şekilde, farklı coğrafyalarda, dillerde ve inançlarda da sanatçılar, yaşadıkları dönemin siyasi ve toplumsal gerçekliklerini kendi sanatsal dilleriyle yansıtmaktadır. Festivaller ise sanatın ve sanatçının halkla en geniş ölçekte buluştuğu, etkileşim kurduğu en canlı alanlardır. Bu nedenle Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali ve dünyadaki tüm köklü festivaller yalnızca sinema sanatının değil, aynı zamanda içinde bulunulan çağın ruhunu yansıtan dinamik yapılardır” dedi.

Yirminci yüzyılın başında insanlığın, iki büyük savaşın karanlığında sınandığını hatırlatan Orhan, “Milyonlarca insanın hayatına mal olan bu felaketlerden sonra barışın ve özgürlüğün değeri yeniden anlaşıldı. Ne var ki günümüzde, Gazze, Suriye,Ukrayna ve farklı coğrafyalardan yükselen kaos, savaş ve yıkım haberleri insanlığın vicdanını sarsmaya devam etmektedir. Bir yanda baskıcı rejimlerin nefessiz bıraktığı halklar, diğer yanda iktidar uğruna komşularına, farklı inançlara ya da milliyetlere karşı güç kullanan devletler… Bu tablo, dünyayı giderek derin bir insani dramın sahnesine çevirmektedir. Tam da böyle bir dönemde, toplum olarak sanata ve sinemaya her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyuyoruz” dedi.

“SİNEMA BARIŞTIR, SİNEMA ÖZGÜRLÜKTÜR”

Orhan şöyle devam etti:

“Bu nedenle Adana Büyükşehir Belediye Başkanı ve aynı zamanda festival Onursal Başkanı Sn. Zeydan Karalar’ın da katıldığı yürütme kurulu toplantımızda, insanlığın ortak dili olan sanatın birleştirici gücünü görünür kılmak ve kültürler arası diyaloğun kapılarını aralamak amacıyla 32. Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali’nin temasını “Sinema barıştır, sinema özgürlüktür” olarak belirledik. Adana, Anadolu’nun tüm farklılıklarını içinde taşıyan bir Türkiye minyatürüdür. Bu çeşitliliğin yarattığı kültürel zenginlik, tüm olumsuzluklara rağmen barış ve kardeşlik içinde bir yaşamın mümkün olduğunun en güçlü kanıtı olmuştur. Bu çok renkli kültürel yapının içinden çıkan özgün yazarlar, şairler, ressamlar ve sinemacılar, geçmişten günümüze üretimleriyle ülkenin kültür ve sanatına yön vermiştir. Ayrıca geçmişte neredeyse her mahallesinde bir sinema bulunan, sinema kültürüyle anılan Adana; yetiştirdiği yönetmenler, yapımcılar ve sinema emekçileriyle Türk sinemasının kalbinin attığı merkezlerden biri olmuştur. İşte bu eşsiz insan kaynağı ile birlikte Altın Koza Film Festivali uluslararası bir boyut kazanmıştır.”

“110 FİLM BAŞVURUSU OLDU”

Ekonomik zorlukların gölgesinde dahi sinema sektörünün canlılığını yitirmemesinin umut verici olduğunu da kaydeden Orhan şöyle devam etti:

“Nitekim bu yıl, Altın Koza Ulusal Uzun Metraj ve Belgesel Film Yarışması’na 110 filmin başvurmuş olması, sinema dünyasının festivale duyduğu güvenin ve verdiği önemin açık göstergesidir. Ulusal Uzun Metraj Film Yarışmasının Jüri Başkanlığını bu yıl, 1980’lerden bu yana özgün üslubu, derinlikli karakterleri ve özellikle kadın hikâyelerine getirdiği duyarlı bakışla tanınan sinemamızın önemli isimlerinden, senarist ve yönetmen Ümit Ünal üstleniyor. Yarışmada finale kalan 10 filmin 4’ü dünya prömiyerini Adana’da yapacak. Belgesel Film Yarışması’nda 65 başvurudan seçilen ve 7’sinin dünya prömiyeri yapacağı 10 film; 51 ülkeden gelen 277 eser arasından belirlenen 10 uluslararası kısa film; 288 başvurunun değerlendirildiği Ulusal Kısa Film Yarışması’ndaki 10 film ve 220 başvurudan seçilen 20 öğrenci kısa filmi de sanatseverlerle buluşacak. Geçen yıl ilki düzenlenen ve bu yıl ikincisi yapılacak olan, 27 başvurunun ulaştığı Edebiyat Uyarlaması Uzun Metraj Senaryo Yarışması, Yaşar Kemal, Orhan Kemal ve Muzaffer İzgü gibi usta kalemlerin doğduğu bu topraklara bir saygı duruşu niteliği taşıyacak. Festivalin bu denli gelişerek Türk sinemasının en prestijli etkinliklerinden biri hâline gelmesi, kuşkusuz Adana halkının sinemayla kurduğu derin bağın eseridir. Bu nedenle yazlık sinema gösterimleriyle şehrin dört bir yanını kapsıyor; 14 ilçenin tamamında gezici sinemalarla, merkez ilçelerde kurulacak açık hava sahneleriyle ve köylere uzanan etkinliklerle halkımızı sinemayla buluşturuyoruz. Ayrıca bir gezici sinemamız, “Sinema Barıştır, Sinema Özgürlüktür, Sinema Dayanışmadır” mesajıyla, 6 Şubat depreminden en ağır şekilde etkilenen Hatay, Maraş, Kilis, Osmaniye, Adıyaman ve Malatya’da gösterimlerini sürdürecektir. Bununla birlikte, dezavantajlı bölgelerde eğitim gören 5.000 ilkokul ve ortaokul öğrencimizi sinema salonlarımızda ağırlayarak onları sinema sanatının büyülü dünyasıyla tanıştıracağız.

“FİDANLAR TOPRAKLA BULUŞTURULACAK”

Son dört festivalde olduğu gibi, iklim kriziyle mücadele ve sürdürülebilirlik yaklaşımı bu yıl da yalnızca bir tema değil, festivalin ayrılmaz bir parçası olarak varlığını sürdürecektir. Misafirlerimizin büyük oranda çevre dostu ulaşım araçlarıyla taşınmasını sağlayacak, her film izleyen öğrencimiz adına Adana’daki yangınlardan zarar gören bölgelerde fidanlar toprakla buluşturulacaktır.

Çukurova Üniversitesi İletişim Fakültesi ile yaptığımız protokol kapsamında düzenlenen ve bu yıl dördüncüsü gerçekleştirilecek Çukurova Altın Koza Film Akademisi, akademi ile sektörü buluşturmaya devam edecektir. 20’den fazla üniversiteden 200’ü aşkın öğrencimizi ağırlayacak olan akademi, senaryo, görüntü, kurgu, sanat ve yapım alanlarında gençlere eşsiz bir deneyim sunacaktır.

“EMEK ÖDÜLLERİ 22 EYLÜL’DE VERİLİYOR”

Altın Koza’nın bir diğer görevi ise sinemanın büyülü dokunuşuyla hayatımıza girmiş sanatçıları ve emekçileri onurlandırmaktır. Bu amaçla verilen Orhan Kemal Emek Ödülleri, bu yıl yönetmen ve yapımcı Biket İlhan’a, oyuncu Mahmut Cevher’e ve yönetmen Yaşar Seriner’e takdim edilecektir. Ödüller, 22 Eylül Pazartesi akşamı gerçekleşecek Açılış Töreni’nde sahiplerini bulacak.

“FESTİVAL ONUR ÖDÜLÜ MERAL ORHONSAY VE MEHMET ASLANTUĞ’A VERİLECEK”

Festivalin Onur Ödülleri bu yıl sinemamıza verdikleri emeğin yanı sıra kariyerleri boyunca olağanüstü başarı elde etmiş, halkımızın sevgisini ve takdirini kazanmış, benim de hayranlıkla izlediğim iki büyük ustaya, Meral Orhonsay ve Mehmet Aslantuğ’a, 25 Eylül’de takdim edilecek.

“56 YILLIK ALTINKOZA BELLEĞİ ARŞİVLEŞTİRİLDİ”

56 yıllık köklü geçmişiyle Türk sinemasının belleğini oluşturan Altın Koza, her festival çıkardığı yayınlarla bu belleği arşivlemiştir. Bu yıl, Onur Ödülü kitaplarımıza ek olarak, Orhan Kemal’in vefatının 55. yıl dönümünde, usta yazarın sinema ile kurduğu bağları anlatan Orhan Kemal ve Sinema adlı kitabı da ilk kez okurlarla buluşturuyoruz.

“SAVAŞ DEĞİL BARIŞ, BASKI DEĞİL ÖZGÜRLÜK, NEFRET DEĞİL İNSANLIK KAZANACAK.”

Altın Koza, barışın, özgürlüğün ve insanlığın ortak dili olan sinemanın kalbidir. Adana’dan yükselen bu çağrının yarın tüm dünyada yankılanacağına inanıyoruz: “Savaş değil barış, baskı değil özgürlük, nefret değil insanlık kazanacak.”