• BIST 100

    10895,16%0,23
  • DOLAR

    40,89% 0,06
  • EURO

    47,87% 0,04
  • GRAM ALTIN

    4408,70% 0,59
  • Ç. ALTIN

    7056,83% 0,00

Memurlar iş bırakıp alanlara çıktı…

Memurlar, “İnsanca Yaşamak İstiyoruz”, “Zafer Direnen Emekçinin Olacak”, “Genel Grev Genel Direniş” şeklinde sloganlar attı.

SİYASET 18.08.2025 12:28:00 0
Memurlar iş bırakıp alanlara çıktı…

KESK’e bağlı sendikalardan Eğitim Sen, BTS, Tüm Bel-Sen, SES, Tarım Orkam-Sen, Haber-Sen, Yapı Yol-Sen üye ve yöneticilerinin yanı sıra Adana Tabip Odası, DİSK, Genel-İş 1 ve 2 No’lu Şubeler, Dev Sağlık-İş, Adana Alevi Platformu, CHP, DEM Parti, Sol Parti, Emek Partisi, TİP, Kaldıraç, İHD, TÖP, SYKP, YSP, Adana Emek ve Demokrasi Bileşenleri katılarak destek verdi. Basın açıklamasını KESK Adana Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü ve Tarım Orkam-Sen Adana Şube Başkanı Eser Demirçin okudu.

Demirçin: “KAPI KULU DEĞİL, EMEKÇİYİZ! İktidarın Sefalet –Yoksulluk- Güvencesizlik Teklifine Karşı G(Ö)REVDEYİZ!” dedi. Açıklama okunurken sık sık, “İnsanca Yaşamak İstiyoruz”, “Zafer Direnen Emekçinin Olacak”, “Genel Grev Genel Direniş” vb. sloganlar atıldı.

KESK Dönem Sözcüsü Eser Demirçin konuşmasına şu şekilde devam etti:

Bizler bu ülkede kamu emekçileri mücadelesinin yapı taşı, fiili meşru mücadelenin adı olan KESK’e bağlı sendikaların üyeleriyiz. Bugün Türkiye’nin dört bir yanında üretimden gelen gücümüzü kullanıyoruz, bugün hizmet üretmiyoruz. Sokaklarda, alanlardayız.  Çünkü ülkeyi yönetenler 2025’in Türkiye’sinde bizleri hala kapı kulu olarak görüyor.  Hepimize daha fazla yoksulluk, sefalet ve geleceksizlik dayatmaya çalışıyor. 

Bu ülkede kamu emekçileri olarak sadece bizlerin hakları değil, tüm vatandaşların nitelikli, ücretsiz, ulaşılabilir bir kamu hizmeti alma hakkı yıllardır yok sayılıyor.  Yıllardır uygulanan üretime değil, borçlanmaya, betonlaşmaya dayalı insan ve doğa düşmanı bir model kurdular.  Emek karşıtı, sermaye yanlısı bu modelde kamu hizmetlerine, kamu yatırımlarına ayrılan kaynaklar kısıldıkça kısıldı. 

Kamucu anlayışta, sosyal devlette koskoca gedikler açıldı.  Eğitimden, sağlığa, ulaşımdan haberleşmeye tüm kamu hizmetleri özel sektöre devredildi, paralı hale getirildi. Kamu binaları ticarethaneye, vatandaşlar müşteriye çevrildi. Bunun bedelini de söndürül(e)meyen yangınlarla, her gün bir yerde ortaya çıkan sellerle, felaketlerle hepimiz ödedik. Ödemeye de devam ediyoruz.   

Bu modelde biz kamu emekçilerinin payına ise düşük maaşlarla, güvencesiz, angarya çalışma, çalışırken yoksulluk, emeklilikte sefalet düştü. Dolayısıyla bizler bugün sadece kendimiz için değil,

•           Nitelikli, ücretsiz, ulaşılabilir kamu hizmeti hakkı yok sayılan başta dar gelirliler olmak üzere bu ülkenin tüm insanları, tüm yurttaşlar için

•           Yıllar boyu verdikleri emekler yok sayılan, göz göre göre sefalete itilen milyonlarca emeklinin hakkını savunmak için g(ö)revdeyiz. İşyerlerinde,  alanlarda omuz omuzayız. 

Başta kamu emekçileri ve emekliler olmak üzere tüm kamuoyu 4 milyon kamu emekçisini 2,5 milyon emekliyi kapsayan toplu sözleşme sürecini yakından takip ediyor. Ne yazık ki yıllardır uygulanan senaryo tekrar ediliyor, süreç bir kez daha oldubitti1ye getirilmek isteniyor.

En son 3 gün önce hükümet ikinci teklifini açıklamıştır. 

Söz konusu teklifle 12 Ağustos’ta yapılan ilk teklife yani altışar aylık dilimler halinde 2026 için %10 + %6, 2027 için %4+%4 teklifine ek olarak sadece 2026 için mevcut taban aylığa sade bin TL (1.000 TL) artış teklif etmiştir. Mevcutta 18 bin 316 TL olan taban aylıkta bin TL artışın karşılığı toplam maaşta, vergi kesintilerinden sonra günlük 1 simit parasına bile denk gelmemektedir. 

Yani hükümet ilk teklife göre en düşük maaşta sadece 2 puan, ortalama maaşta ise sadece 1,5 puan artış teklif etmektedir. Üstelik 2 yıl için geçerli olan bu teklifte şu ana kadar enflasyon farkı verilmesine ilişkin tek bir cümle bile kurulmamıştır.  Her şey 86 milyon yurttaşın gözleri önünde yaşanmaktadır.  Hükümet günlük bir simit parasına bile denk gelmeyen artışla kamu emekçileri ve emeklileri ile dalga geçmektedir.

Mevcut takvime göre toplu sözleşme görüşmeleri yarın bitecek.  Yarın mesai bitiminden sonra hakeme başvuru süreci başlayacak.  Ama şu saate kadar kamu emekçilerinin yıllardır yaşadığı temel sorunlara, sendikaların taleplerinin hangilerinin kabul edilip hangilerinin kabul edilmediğine ilişkin tek bir cümle dahi duymadık.

Çalışma Bakanı haftalardır “müzakerelerimizin tüm tarafları memnun edecek şekilde hayırla sonuçlanacağını ümit ediyorum” açıklaması yapıyor. 

Bizde buradan Sayın Bakan’ın şahsıdan kamu işverenine, iktidara soruyoruz. Bu teklifte 4 milyon kamu emekçisini, 2,5 milyon kamu emeklisini memnun edecek ne vardır?

•           İnsanca yaşamaya yetecek bir ücret artışı var mı? 

•           Bugün itibari ile 18 bin 680 TL tutarındaki ilave seyyanen ödeneğin taban aylığımıza ve emeklilerin mevcut aylıklarına yansıtılmasına ilişkin bir adım var mı? 

•           Hangi ad altında olursa olsun emekli maaşlarımızı adeta kemiren, tüm ek ödemelerin taban aylığımıza, emekliliğimize yansıtılması var mı? 

•           Barınma hakkı kapsamında konutu olmayan kamu emekçisine kira yardımı – kira desteği var mı? 

•           Büyümeden, refahtan pay var mı? Yıllardır maaşlarımızı dilim dilim buharlaştıran Gelir Vergisi adaletsizliğine son verilmesi var mı?

•           Ücretsiz servis, yemek, ulaşım taleplerine ilişkin bir adım var mı? 

•           Vekil, ücretli, taşeron, sözleşmeli, İHS’li gibi farklı adlar altında sürdürülen güvencesiz istihdama son verilmesi, güvencesiz istihdam edilenlerin kadrolu-güvenceli istihdama geçirilmesi var mı? 

•           Kamu kurumlarında ücretsiz kreşler açılması, söz konusu kreşler açılıncaya kadar kreş yardımı verilmesi var mı? 

•           Kayırmanın, torpilin kapısını sonuna kadar açtığını kabul ettiğiniz, seçim öncesi sözünü verdiğiniz mülakatın kaldırılması var mı? 

•           Kadın kamu emekçilerine; çalışma yaşamında uygulanan, cinsiyetçiliğin, ayrımcılığın, mobbingin son bulması var mı? 

•           Bizim için en önemlisi Grev Hakkı ile Tamamlanmış Gerçek Toplu Sözleşme Sistemi, Demokratik Bir Çalışma Yasasına ilişkin tek bir cümle var mı? 

YOK, YOK, YOK.   Çünkü aslında ORTADA BİR TOPLU SÖZLEŞME TEKLİFİ YOKTUR. 

TEKLİF YERİNE; 4 milyonu aşkın kamu emekçisini çalışırken daha fazla yoksulluk ile 2,5 milyon emekliyi ise daha fazla sefalet ile TEHDİT VARDIR. 

•           Vergi, harç ve cezaları  %44 arttırdılar. Gelir Vergisinden, ÖTV’ye KDV’ye tüm vergileri ortalama %70 arttırdılar.

•           Sermayeye, patronlara teşvik üstüne teşvik vermeye, vergilerini affetmeye,  faizden beslenen bir avuç asalak takımına dünyanın en yüksek faizini ödemeye devam ediyorlar. Tüm vergi yükünü bizlerin, halkın sırtına yıkıyorlar.

•           Ama sıra bizim maaşlarımıza gelince her seferinde önümüze TÜİK’in sahte rakamlarını, hiçbir zaman tutmayan hedeflenen enflasyon rakamlarını koyuyorlar. 

•           Yoksulluk sınırının 2026 Ocak itibari ile en az 100 bin TL olacağı koşullarda bizlere sefalet oranları dayatıyorlar. “Talep ettiğiniz rakamları verirsek ekonominin, bütçenin dengesi bozulur” diye nutuk atıyorlar.

Ülkenin tüm dengelerini bozanların bu nutuklarına Artık Yeter diyoruz!

Hepimiz biliyoruz ki bu durum ilk defa yaşanan, yeni bir durum değildir. KESK olarak en başından beri altını çizdiğimiz üzere 13 yılda tam 7 kez aynı tablo ile karşılaştık. 

Kapsamından, tarafların belirlenmesine, grev hakkımızın yasal güvence altına alınmamasından uyuşmazlık durumunda devreye girecek olan Hakem Kurulunun yapısına kadar onlarca temel sorunu bulunan mevcut garabet sistem sürdükçe iktidar hepimizle dalga geçtiği teklifleri toplu sözleşme” teklifi diye sunmaya devam edecektir. 

Dolayısıyla buradan masada “yetkili” sıfatı ile oturan konfederasyonu ve sendikaları uyarıyoruz. Hiçbir kamu emekçisinin tarihe kara bir leke olarak geçecek yeni bir satış sözleşmesine tahammülü kalmamıştır. 

Bu nedenle:

•           Hiç kimse hepimizle dalga geçilen bu teklife değer yüklemeye çalışmasın. 

•           Milyonların maaş artışı talebinin dörtte birine bile denk gelmeyen rakamları görmezden gelerek “Üzerine bir, iki puan ilave edilirse çözülür” yaklaşımı sergilemeye kalkışmasın. 

•           Kamu emekçilerinden gizli kapalı kapılar ardında pazarlıklar yürütmeyi, kamu emekçilerinin temel hiçbir sorununu çözmeyen teklifleri kabul etmeyi aklından bile geçirmesin. 

•           İktidar uyuşmazlık durumunda başvurulan Hakem Kurulu’nun objektif ve bağımsız kararlar verdiğine inanmamızı bekliyor. Oysa hepimiz biliyoruz ki toplam 11 üyesinden 6’sı doğrudan, 1’i dolaylı olarak Cumhurbaşkanı tarafından atanan Hakem Kurulu her seferinde hükümetin noterliğini yapmıştır. Artık yeter. Bu sefer hiç kimse uyuşmazlıkta topu iktidarın noterliğini yapmanın ötesine geçmeyen Hakem Kuruluna atmaya kalkmasın. 

Geldiğimiz nokta ortadadır. Hükümet 4 milyon kamu emekçisine, 2,5 milyon emekliye, aileleri ile birlikte 25 milyonluk devasa bir kitleye sefalet, yoksulluk, güvencesizlik teklif etmiştir. Bu teklife karşı yapılacak olan şey birkaç puanlık maaş artışını esas alan MÜZAKERE DEĞİL, MÜCADELEDİR. 

Buradan tüm kamu emekçilerine sesleniyoruz. 

Yıllarca bu ülkenin kamu emekçilerine “kapı kulu” muamelesi yaptılar. “Sendika kuramazsınız, yasak” dediler. Sendikalarımızın kapılarını mühürlediler. Ama bizler, haklar yasalardan, yasaklardan önce gelir diyen kamu emekçileri olarak o mühürleri söküp attık. Kapı kulu değil emekçiyiz diye haykırdık. 

Şimdi de yıllardır ülkemizin taraf olduğu ILO sözleşmeleri başta olmak üzere uluslararası sözleşmelerle tanınan grev hakkımızı yok sayıyorlar.  Bu sözleşmelerin iç hukukun üzerinde olduğunu yazan Anayasayı ayaklar altına alıyorlar. Bizler bir araya gelmediğimiz sürece tüm haklarımız 2025’in Türkiye’sinde bizleri hala kapı kulu olarak görenlerin iki dudağı arasında kalmaya devam edecek. 

Bu Karanlık Tablodan Tek Çıkış Yolu; Yetkinin asıl sahipleri olarak bizlerin ortak sorunları için bir araya gelmesinden, ‘hak verilmez mücadele ile alınır’ ilkesi ile ortak mücadeleyi yükseltmesinden geçiyor. 

Bu Karanlık Tablodan Tek Çıkış Yolu, ‘Hepimiz aynı gemideyiz” diyenlere karşı “Geminin gerçek sahipleri olarak hakkımızı,  emeğimizin, alın terimizin karşılığını istiyoruz” diyerek tüm farklılıklarımıza rağmen birbirimize kenetlenmekten geçiyor. 

Bugün bunun ilk adımını atıyoruz. Bizleri yok sayan bu yoksulluk, sefalet, güvencesizlik teklifine itirazımızı yükseltiyoruz. Üretimden gelen gücümüzü kullanıyor, bu daha başlangıç, mücadeleye devam diyoruz. 

Sözlerimizi kamu emekçilerine seslenerek tamamlamak istiyoruz. 

Sevgili kamu emekçileri, sevgili emekliler çok kritik bir süreçten geçiyoruz. 

Bizi görmeyen gözlere, taleplerimizi duymayan kulaklara KAPI KULU DEĞİL, EMEKÇİ OLDUĞUMUZU hatırlatmak zorundayız.

Kim kendini nasıl nitelerse nitelesin her süreçte olduğu gibi bu süreçte de asıl “yetki” sizlerdedir. 

Bugüne kadar sizin adınıza ‘yetkili’ olarak masaya oturanların yaptığı yanlışların, eksiklerin faturasını maaşlarınızda her yıl daha fazla erime, daha fazla yoksullaşma, daha fazla güvencesizleşme ile ödediniz. Ödemeye de devam ediyorsunuz. 

Artık yeter demenin vakti çoktan gelmiştir. 

Bilin ki bu dönem diğer konfederasyonların özellikle maaş artışı tekliflerinde KESK’in teklifine yakın rakamlar sunar pozisyona gelmesi sizin tabandan yarattığınız baskının eseridir.

Ancak bu yeterli değildir. Aslolan,  ekonomik, sosyal, özlük haklarımızda yaşadığımız kayıpların doruk noktasına çıktığı bu kritik dönemde taleplerimiz için birlikte mücadelenin yine tabandan büyütülmesidir.

Daha önceki dönemlerde olduğu gibi bu dönem toplu sözleşme sürecinin de hayal kırıklığı ile bitmemesi hangi sendikanın üyesi olursanız olun sizlerin taleplerinize sahip çıkmanıza bağlıdır. 

Bizleri yıllardır siyasi iktidarın ve yine bu iktidarın Hakem Kurulunun iki dudağı arasından çıkacak kararlara mahkûm eden bu garabet sisteme karşı hangi sendikanın üyesi olursa olsun tüm kamu emekçilerini önümüzdeki süreçte; 

İnsanca Yaşamaya Yetecek Bir Ücret, Güvenceli İstihdam- Güvenli Gelecek, Demokratik- Adil Bir Çalışma Yaşamı, Halktan Yana Bir Kamu Hizmeti, Grev hakkımızın önündeki engellerin kaldırıldığı Gerçek Bir Toplu Pazarlık Sistemi için omuz omuza vermeye, mücadeleyi büyütmeye çağırıyoruz.

Haberi Yorumla

Gargara yapıp trafiğe çıktı, alkollü sanılıp ehliyetine el konuldu

Öğretmenler dikkat! Kılık kıyafet değişti...

Memurlar iş bırakıp alanlara çıktı…

Sibel Kekilli, "Türkiye’ye dönmek istiyorum"

Zam talebinde anlaşamadılar! Grev başladı...

Hasan Can Kaya'nın görüntüleri dile düşmüştü! Murat Boz da dayanamadı: Çok alakasız duruyordu

Geçer, Kozan'da ziyaretler, incelemeler ve denetlemeler gerçekleştirdi...

99 yıl hapis cezası kesinleştikten sonra cezaevinden kaçan hükümlü, yakalandı

Araç sahiplerini ilgilendiriyor...

Aşırı sıcaklar tarladaki biberi yaktı...

Türkiye'nin en yoksul ve zenginlerinin yaşadıkları yerler belli oldu

Nacar: Millete Hizmet, Bayrak Yarışıdır

Madde bağımlısı kendinden geçti, içler acısı durum bir kez daha gözler önüne serildi

Sunar Yatırım’dan Tek Kullanımlık Plastikler Yol Haritasına Tam Destek

İmamoğlu'nda orman yangını...

Yaşar İpek ateş püskürdü: Serenay'ın sihirli değneği mi var?

Skandal üstüne skandal...

Sadece 2025 yılında 64 bin 500 hektar alan zarar gördü!

“Adana’nın Yanık Sesi” Cahit Seyhanlı Unutulmadı...

Korkutan virüs dünyayı sarıyor! 8 bin vaka görüldü!

Adana Başsavcısı Şahin’den DAİMFED’e ziyaret

Çukurova çiftçisini şimdi de sıcak vurdu...

Vali Köşger, Dağlıoğlu Mahallesi’nde vatandaşlarımızla buluştu

Yüksek kazanç vaadiyle dolandırıcılık polise takıldı: 8 tutuklama!

Adana’da 48 dereceye kadar çıkan sıcaklık 14 derece düştü!

Ebru Gündeş’in ince kaşları mazide kaldı! Yeni imajı sosyal medyayı salladı

Alper Rende ve Betül Çakmak evlendi! Betül Çakmak'ın gelinliği ve nikah memuru gündem oldu

Bakanlık harekete geçti!

Adana Demirspor, zor durumda!

Gençlerin Adana’dan Silivri’ye, 1200 Km’lik Özgürlük Yürüyüşü sürüyor

Yükleniyor

Memurlar iş bırakıp alanlara çıktı…

Geçer, Kozan'da ziyaretler, incelemeler ve denetlemeler gerçekleştirdi...

Çukurova çiftçisini şimdi de sıcak vurdu...

Gençlerin Adana’dan Silivri’ye, 1200 Km’lik Özgürlük Yürüyüşü sürüyor

Özgürlük Yürüyüşü 118 Kilometrede

Sadullah Kısacık: İhmaller Daha Fazla Canımızı Almasın

Mustafa Tunç: “Büyük ve kutlu yürüyüşümüz sürüyor”

Sağlık-Sen Adana’dan Hükümetin Zam Teklifine Sert Tepki

Zeydan Karalar'ın tahliye meselesi yılan hikayesine döndü

21. Yüzyılda hala telefonların çekmediği köyler var!

Türkiye'nin en yoksul ve zenginlerinin yaşadıkları yerler belli oldu

İmamoğlu'nda orman yangını...

“Adana’nın Yanık Sesi” Cahit Seyhanlı Unutulmadı...

TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası’ndan Uyarı!

Devrilen motosiklet 90 metre sürüklendi: 1 ölü, 1 yaralı

Milyonlarca memur yarın iş bırakacak!

26 yıldır dinmeyen acı!

16 yaşındaki Hatice’nin katil zanlısı akrabası çıktı...

Adana'da 20 mezar taşı kırıldı

Belediyelerden genç çiftlere destek! Ücretsiz nikah, çeyiz, düğün salonu...

Adana’da 48 dereceye kadar çıkan sıcaklık 14 derece düştü!

Çukurova kreşlerine rekor başvuru...

Seyhan’da Ücretsiz EKPSS Hazırlık Kursuna Başvurular Başladı

Karataş balıkçısına malzeme desteği...

Belemedik’ten Varda’ya Adana’nın tarihi rotası yeniden canlanacak

Pozantı’da Ulaştırma ve Sağlık Alanında Önemli Adımlar Atıldı

Seyhan’da temizlikte birlik zamanı

Yüreğir’in ilk kent lokantaları açıldı

Seyhan’da yollar yenileniyor!

Adana'da son 95 yılın en sıcak günü yaşandı...

Nacar: Millete Hizmet, Bayrak Yarışıdır

Madde bağımlısı kendinden geçti, içler acısı durum bir kez daha gözler önüne serildi

Fiyatlandırma sistemi masada: 5 ayrı model var...

Yeni uygulama! Erken teşhis hayat kurtarıyor! Harekete geçildi...

Bakanlık listeyi güncelledi...O şirketin ürünlerine dikkat!

Kuru yemişçide kilolarca böceklenmiş ürün imha edildi

Ünlü markalar da listede! Yasaklandı...

Sağlıkçılara “Serum neden bu kadar yavaş gidiyor?” dayağı

Sessiz pandemi büyüyor! Bu hastalık 2050'de rekor seviyeye ulaşacak!

İnternetten sipariş verdiği krem hastanelik etti...

Öğretmenler dikkat! Kılık kıyafet değişti...

Dr. Gündoğdu ve Tüfekçi yeni dönemi konuştu

Milli Eğitim Bakanlığı açıkladı: Karşılıksız eğitim desteği verilecek!

Asrın felaketinin Adana eğitimine açtığı yaralar sarılıyor

Gündoğdu’dan fidan kampanyası...

Detaylar belli oldu: Yeni okul kıyafetleri nasıl olacak?

Af yok! MEB duyurdu! 21 okulun ruhsatı iptal edildi...

ATÜ’nün Erasmus+ Projelerine Büyük Destek!

5 Ocak Rotary Kulübünden Sağlık Hamlesi

Akademisyenler ÇÜ’de Buluştu

Türkiye'nin en yoksul ve zenginlerinin yaşadıkları yerler belli oldu

YAŞAM

Nacar: Millete Hizmet, Bayrak Yarışıdır

SAĞLIK

Madde bağımlısı kendinden geçti, içler acısı durum bir kez daha gözler önüne serildi

SAĞLIK

Sunar Yatırım’dan Tek Kullanımlık Plastikler Yol Haritasına Tam Destek

EKONOMİ

İmamoğlu'nda orman yangını...

YAŞAM

Yaşar İpek ateş püskürdü: Serenay'ın sihirli değneği mi var?

MAGAZİN

Skandal üstüne skandal...

POLİS-ADLİYE

Sadece 2025 yılında 64 bin 500 hektar alan zarar gördü!

TÜRKİYE

“Adana’nın Yanık Sesi” Cahit Seyhanlı Unutulmadı...

YAŞAM

Korkutan virüs dünyayı sarıyor! 8 bin vaka görüldü!

DÜNYA

İlginizi Çekebilir


Korkutan virüs dünyayı sarıyor! 8 bin vaka görüldü!

Virüs alarmı! Sivrisinek kaynaklı salgın büyüyor...

Teminat alabilirler...

Kehanet gerçek mi oldu? Japon Baba Vanga gündeme bomba gibi düştü!

"En büyük ikinci deprem"

İlk tsunami dalgası Japonya! Balinalar kıyıya vurdu! İşte deprem anı...

Covid-19 sonrası yeni tehlike! DSÖ alarm verdi...

Olay yaratacak Covid-19 raporu! Aşılar ne kadar etkiliydi?

Yeni salgın kapıda! Türkiye de risk altında!

ABD vizesine "depozito" geliyor! O ücreti ödemeyen ülkeye giremeyecek