9277,01%2,98
39,13% -0,03
44,71% 0,48
4238,20% 0,40
6703,26% 0,00
Yargıtay'ın, İş Kanununda bulunan fakat fiilen uygulanmayan izne çıkan işçiye avans ödenmesi konusunda önemli bir karar verdiği öğrenildi. Kanuna göre, yıllık izne çıkan işçiye, kullandığı izin günlerine ilişkin ücretinin peşin ödenmesi veya avans olarak verilmesi gerektiği belirtildi. Yargıtay'ın, işçinin izin ücreti peşin ödenmediği için istifa etmesini haklı fesih sebebi kabul ederek kıdem tazminatı almasını kararlaştırdığı kaydedildi. Habertürk yazarı Ahmet Kıvanç, konuyla ilgili kararı ve mevzuatı özetleyerek detayları anlattı.
İşçi ücretlerinin bireysel ya da toplu iş sözleşmesinde aksine bir hüküm olmadığı sürece her ayın sonunda ödendiğini belirten Kıvanç, 4857 sayılı İş Kanununun 57'nci maddesine göre ise işverenin yıllık ücretli iznini kullanan her işçiye, yıllık izin dönemine ilişkin ücretini işçinin izne başlamasından önce peşin ödemek veya avans olarak vermek zorunda olduğunu vurguladı. Peşin ödenecek veya avans olarak verilecek tutar hesaplanırken de fazla çalışma ücreti, prim ve sosyal yardımların dikkate alınmadığını belirten Kıvanç, yıllık ücretli izin süresine rastlayan hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinin ayrıca ödendiğini aktardı.
Kıvanç "İzin ücretini yasaya aykırı şekilde ödemeyen veya eksik ödeyen işverene 2025 yılında her işçi için 3.837 TL idari para cezası uygulanır. Bu hüküm aslında 1475 Sayılı Eski İş Kanunundan beri mevzuatta yer almakla birlikte tam olarak uygulanmıyor. Şikâyet konusu olursa işveren hakkında idari para cezası veriliyor" dedi.
Yargıtay'ın son kararına konu olan dosyadan örnek veren Kıvanç, İzmir'de iki işçinin izne çıkarken izin paralarınnı peşin ödenmemesini gerekçe gösterip iş sözleşmelerini feshederek işten ayrıldıklarını ve işverenden kıdem tazminatı ödenmesini talep ettiklerini belirtti. İşverenin kıdem tazminatı ödemeyi kabul etmemesiyle de mahkemeye başvurduklarını aktardı.
Kıvanç'ın aktardığı bilgilere göre; işçilerden birinin davası istinaf başvurusu üzerine İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinde görüldü ve istinaf mahkemesi, işverenin işçiye yasal hakkından fazla olacak şekilde 49 gün yıllık izin kullandırdığını, her ne kadar İş Kanununda izin ücretinin peşin olarak ödenmesi gerektiği belirtilse de işçinin izne çıkarken ücretin peşin ödenmesi talebinde bulunmadığı, haklı fesih iddiasını ispatlayamadığı gerekçesiyle işçiyi haksız buldu.
Kıvanç, diğer işçinin davasının da İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesinde görüldüğünü aktarıp şu bilgileri verdi: “İşveren, işçinin 11 yıldır iş yerinde çalıştığını, ne önceki dönemlerde ne de son izin döneminde izin ücretinin peşin ödenmesi talebinde bulunmadığını, iş dünyasında gazeteci ve memurlar dışında izin öncesi peşin ödeme uygulaması olmadığını, işçinin asıl amacının başka bir iş bulduğu için işten ayrılmak olduğunu savundu. Ancak istinaf mahkemesi, kanunun emredici hükmüne rağmen işçinin yıllık izne ilişkin ücretinin kanun tarafından belirlenen sürede ödenmemiş olması nedeniyle işçinin iş akdini feshinin haklı olduğu yönünde karar verdi”
Kıvanç, iki ayrı istinaf mahkemesinin birbiriyle çelişen kesin nitelikteki kararları üzerine Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulu'nun, söz konusu kararlar arasındaki uyuşmazlığın giderilmesi için Yargıtay’a başvurduğunu aktardı.
Kıvanç, dosyaları inceleyen Yargıtay 9. Hukuk Dairesi'nin (10 Mart 2025 tarihli, Esas No: 2025/2024, Karar No: 2025/2487) kararında, işçiye yasal hakkından fazla izin kullandırılmış olmasının yıllık izin ücretinin mutlak emredici nitelikte olan İş Kanununun 57’nci maddesine göre izin başlamadan evvel peşinen veya avans olarak ödenmesi yükümlülüğünü ortadan kaldırmayacağının belirtildiğini ifade etti. Kıvanç, Kanunun 24/II – (e) maddesine göre işveren tarafından işçiye ücretinin kanun hükümlerine uygun olarak ödenmemesi ve çalışma şartlarının uygulanmamasının haklı fesih sebebi olduğu belirtilen Yargıtay kararında, “Yıllık izne ilişkin ücretin, yıllık izne ayrılmadan evvel işverence peşin ödenmediği gerekçesiyle yapılan fesih haklı nedene dayalıdır” denildiğini belirtti.
Kararda, iki istinaf mahkemesi arasındaki uyuşmazlığın İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesinin kararı doğrultusunda giderilmesi gerektiğinin belirtildiğini aktaran Kıvanç, Yargıtay kararının oybirliğiyle alındığını anlattı.
Kıvanç devamında şu ifadeleri kullandı: "İşçi iş akdini haklı olarak feshetmesi halinde davayı açtığı tarihten itibaren işleyen faiziyle kıdem tazminatını alır. Yargıtay kararında dikkat çeken önemli ayrıntı işçi izin ücretinin peşin ödenmesini veya avans olarak verilmesini talep etmese bile işverenin ödemeyi yapması gerektiğidir"