-EN GÜZEL GÜN BU GÜNDÜR,
-EN GÜZEL AN BU ANDIR,
-EN GÜZEL EV ŞİMDİ SAHİP OLDUĞUNDUR,
-EN GÜZEL OTOMOBİL SAHİP OLDUĞUNDUN,
-EN GÜZEL MAKAM ŞİMDİ SAHİP OLDUĞUNDUR,
-EN GÜZEL KOLTUK ŞİMDİ OTURDUĞUNDUR,
-EN GÜZEL AKRABA ŞİMDİ SAHİP OLDUĞUNDUR,
-EN GÜZEL MESLEĞİN ŞİMDİ SAHİP OLDUĞUNDUR,
-EN GÜZEL YAŞ BU GÜNKÜ YAŞINDIR,
-EN GÜZEL SAĞLIK BU GÜN SAHİP OLDUĞUNDUR,
-EN GÜZEL MUTLULUK BU GÜNKÜ MUTLULUĞUNDUR,
-EN GÜZEL AKRABAN ŞU ANDA KONUŞTUĞUNDUR,
-EN GÜZEL BAYRAM BU GÜN YAŞADIĞINDIR,
-EN GÜZEL GİYSİLERİN SAHİP OLDUĞUNDUR,
-ENYAKIŞIKLI OLDUĞUN AN ŞU ANDAKİDİR,
-EN GÜZEL GIDALAR ŞU ANDA YEDİKLERİNDİR,
-EN GÜZEL ÇAY ŞU ANDA İÇTİĞİNDİR,
-EN GÜZEL SÖZ ŞU ANDA SÖYLEDİĞİNDİR,
-EN GÜZEL BİLGİSAYAR ŞU ANDA YAZIDĞINDIR,
-EN GÜZEL KENT ŞU ANDA YAŞADIĞINDIR,
-EN GÜZEL MAHALLE ŞU ANDA YAŞADIĞINDIR,
-EN GÜZEL AVM ŞU ANDA ALIŞ VERİŞ YAPTIĞINDIR,
-EN GÜZEL GÖZLÜK ŞU ANDA İYİ GÖSTERENDİR,
-EN GÜZEL HAYAL ŞU ANDA KURDĞUNDUR,
-EN GÜZEL DÜŞÜNCE ŞU ANDA DÜŞÜNDÜĞÜNDÜR,
-EN GÜZEL UMUT ŞU ANDAKİ UMUDUNDUR,
-EN GÜZEL SEVGİLİN ŞU ANDAKİ SEVGİLİNDİR,
-EN GÜZEL EN ÇOK PARA ŞU ANDA SAHİP OLDUĞUNDUR,
-EN GÜZEL ŞARKI ŞU ANDA SÖYLEDİĞİNDİR,
-EN GÜZEL TÜRKÜ ŞU ANDA DİNLEDİĞİNDİR,
-EN GÜZEL YOLCULUK ŞU ANDA YAPTIĞINDIR,
-EN GÜZEL MANZARA ŞU AN GÖRDÜĞÜNDÜR,
-EN GÜZEL KAVUŞMA ŞU ANDA KAVUŞTUKLARINDIR,
-EN GÜZEL KİTAP ŞU ANDA OKUDUĞUNDUR,
-EN GÜZEL YEMEK ŞU ANDA YEDİĞİNDİR,
-EN GÜZEL DOYUM ŞU ANDA ULAŞTIĞINDIR
…
Bunları binlerce kez uzatmak olasıdır; bu bilinçle yaşadığım için;
Şu anda sahip olduklarımla seviniyor hayatın tadını doyasıya çıkartırken sahip olmadıklarımı aklımın ucundan bile geçirmiyorum…
Aslında mutluluk dediğimiz olayda somut olarak budur; sahip olduklarının kıymetini bilip, onların doyasıya tadını çıkartmaktır…
…
Bütün bunları şunun için yazdım:
Apartmanın bahçesinde benimkinden daha gösterişli, inanılmaz derecede parlak ve çok güzel,
Uzaktan bağırıp “AL BENİ” diyen lüks bir otomobil gördüm,
Benim de orta halli bir otomobilim var…
Düşündüm, peki şu lüks otomobil benim olsaydı;
Benim otomobilimle arasında ne fark ederdi?
Benim otomobilimle yaptığım her şeyi onunla da yapacaktım,
Yanıtı hiçbir şey fark etmezdi;
Benim otomobilim ayağımı yerden kesiyor, gideceğim yere “ÖF” bile demeden beni coşkuyla ve mutlu şekilde götürüyor,
…
Bu düşüncemden yola çıkarak şunları da söylemek istiyorum;
-Olanaksızlığın nedeniyle ulaşamayacağın bazı değerlere, kahırlanıp boş yere kendini üzme,
-Olanaksızlığın yüzünden elde edemediğin bazı güzelliklere kahırlanma,
-Olanaksızlığın yüzünden elde edemediğin sevgiline gidip ulaşamadığın için kahırlanma,
-Olanaksızlığın yüzünden giyemediğin kıyafetler, alamadığın eşyalar, sahip olamadığın ev, ev eşyaları vs yüzünden kendine sitem etme,
-Olanaksızlığın yüzünden elde edemediğin hedeflediğin mutluluklar konusunda hüzünlenme, kaygılanma,
-Olanaksızlığın yüzünden insanlar tarafından anlaşılamadığın, kendini insanlara anlatamadığın için moralini sakın bozma,
Olanaksızlığın yüzünden yapamadığın lüks tatiller, gidemediğin şehirler, katılamadığın ve dinleyemediğin hayranı olduğun sanatçıların konserleri, göremediğin sinema filmleri, tiyatro oyunları konusunda hüzünlenme,
-Olanaksızlığın yüzünden alamadığın en son model lüks telefon, bilgisayar, diğer çağının ilerisinde olan elektronik malzemeler için canını sıkma,
-Olanaksızlığın yüzünden yazıp bitirdiğin ama yayınlayamadığın kitaplar konusunda kahırlanma, kendine sitem etme,
-Olanaksızlığın yüzünden seni anlayamayan, aksine dedikodunu yaparak seni yaralayan kıskanç arkadaşlarına asla önem verme, hemen hayatından çıkar,
-Olanaksızlığın yüzünden yakınlarının seni arayıp sormamasını kafana takma,
-Olanaksızlığın nedeniyle davet edemediğin ve davet edilemediğin yemekler yüzünden kendine kahırlanma içini çekme,
-Olanaksızlığın yüzünden seni aralarına almayan, kendileri mutluluktan ayakları yerden kesilen mutluluk görüntüsü veren, aslında geri planlarında hiçte öyle olmayan, sahtekârlık yapan arkadaşlarını yok say ve onlarla bir arada bulunmamaktan dolayı üzülme,
-Olanaksızlığın yüzünden bu gün sahip olamadıkların, mezara kadar sahip olamayacağın anlamına gelmez;
…
Unutulmaması gereken gerçeklere gelince;
Doğan her gün inanılmaz sürprizler getirir, hayat zaten bu konuda insanları şaşırtmaya şoke etmeye devam eder,
Her 40 yılda zengin aileler fakir, fakir aileler zengin olurmuş,
Bu gün zirvede gördüklerin yarın yerin dibine düşebilir;
Bu gün yerinin dibinde saydıkların yarın zirvelere çıkabilir,
Her yüz yılda bir devlet güçlenir, güçlü devlet zayıflar ve ortadan kalkarmış,
Bir özdeyiş şöyle der;
KESER DÖNER SAP DÖNER; GÜN GELİR HESAP DÖNER…
Bu gün imrenerek baktığın, asla ulaşamam dediklerin, kendilerini beğenmiş, burunlarından kıl aldırmayan, sahte mutluluk görüntüsü verip çevresini kandırmayı başaranlar, bana dönüp bakmıyor diye kırılıp incindiklerin gün gelir YALVARARAK KAPINA GELİP SENDEN YARDIM İSTEYEBİLİRLER;
Yarın belki de yarından yakın sana muhtaç olabilirler, olmamalarını dile ama Mevla görelim neyler neylerse güzel eyler sözünü hatırla, tarih bunun sayısız örnekleriyle doludur;
Şu kadar süren ömrümde görüp yaşadıklarım yukarıda söylenenlerin sayısızlarına tanık oldum…
YAŞADIKÇA DA HAYAT İSİMLİ EVRENSEL ÖĞRETMEN İNSANI ŞAŞIRTMAYA-YAPIP YAPAMADIKLARIYLA ŞOKE ETMEYE DEVAM ETMİŞTİR, EDECEKTİR…
Hayat insanı şaşırtarak üzmeye, hatta öldürerek kendini fark ettirmeye; ya da şaşırtarak mutluları mutsuz, mutsuzları mutlu etmeye, yoksulları zengin, zenginleri yoksullaştırmayı çok sever; bu onun evrensel ve değişmez karakterini oluşturur,
SONUÇ OLARAK; İYİ VE AKILCI DÜŞÜNEN HER İNSANIN ÖMRÜNDE DÜN VE YARIN YOKTUR; ÇÜNKÜ DÜN YAŞANMIŞ BİTMİŞ, YARININ GELİP GELMEYECEĞİ-YAŞANIP YAŞANMAYACAĞI KONUSU DAİMA BELİRSİZDİR; SONSUZA KADAR BU EVRENSEL KURAL DEĞİŞMEDEN KENDİNİ TEKRARLAMAYI SÜRDÜRECEKTİR…
