Medyada izlemiş olmalısınız; umre için Kâbe’de bulunan Türkiye’den gitmiş iki dinî grup, kavga döğüş birbirine girmiş. Resimlere bakılırsa, ortalık kan revan içinde.
İşin iç yüzünü araştırınca bunların “iki ayrı grup” değil, İsmail Ağa Nakşibendi Cemaati’nin iki ayrı kolu olduğu anlaşılıyor. Aynı dinî gruba mensuplar ama hasım (düşman) olmuşlar!
Bunları Kâbe gibi İslam’ın kâlbi olarak bilinen kutsal mekanda kavgaya sürükleyen sebebi merak etmemek mümkün mü? Bunlar kendi ifadelerine göre “Allah’ın rızasını kazanmak için gayret edenler” olduğuna göre, mutlaka Allah’a, İslam’a veya Kâbe’ye bir saygısızlık görmüş olmalılar ki, olaya müdahil olsunlar, orada kavgaya tutuşsunlar.
Ama işin aslı öyle değil! Allah için, İslam için kavga falan yok ortada! Efendim, işin aslı cemaat içi ciddi bir çekişmeye dayanıyor. Cemaatin kurucu şeyhi Mahmut Hoca (Ustaosmanoğlu) artık çok yaşlı ve hasta. Yani şeyhin ölümü bekleniyor.
Kavganın sebebini, şeyhin “mirası”na kimin konacağı sorunu oluşturuyor. Şeyhin “mirası” deyip geçmeyin! Bu cemaat hayli eski ve oldukça büyük bir cemaat. Büyük olduğu kadar da etkili bir cemaat. İşin içinde büyük rant var! Yani kavga bir iktidar kavgasıdır ve iktidar kavgası olduğu kadar da rant kavgasıdır!
Aslında hiç şaşırmadım! Çünkü İslâm tarihi dikkatlice incelenirse, Müslümanların iç kavgalarının dışa karşı verdikleri kavgadan geri kalır yönü olmadığını görürsünüz.
Bu iktidar kavgası peygamberin vefatı ile başlamıştır. Daha peygamberin cenazesi kalkmadan iktidar kavgası başlamış ve o kırılma bugüne kadar gelmiştir. Peygamberden sonra gelen dört halifenin üçü normal ecelle değil, cinayetle hayatlarını kaybetmiştir.
Halife Osman’ı katledenler kendi halkıdır. Katledenler arasında Halife Ebubekir’in oğlu dahi vardır. Sahabeler birbirine kılıç çekmişler, kanlı savaşalar olmuştur. Sıffin Savaşı ve CemelVak’asısahabelerin kendi iç kavgasıdır ve iktidar için yapılmıştır. Peygamberin eşi Ayşe ile damadı Ali arasındaki kavganın nedeni de iktidar kavgasıdır.
Bu konuda akademisyen Ahmet Akbulut’un “Sahabe Dönemi İktidar Kavgası” isimli fevkâlede önemli eserini hararetle tavsiye ederim. Otto Yayınları’ndan çıkan eser, son zamanların çok satanları arasına girdi ve birkaç baskı yaptı. Peygamberin vefatını takip eden süreçte sahabeler arasındaki kavgayı, Müslümanların iç çekişmesini aforizmatik bir ülupla ele alan yazar oldukça başarılı bir eser üretmiş.
Sahabeler arasındaki kavgayı bütün boyutları ile görünce, şu andaki dinî cemaatlerin, tarikatların, grupların iktidar ve rant kavgasını daha iyi anlıyorsunuz.
