O nedenle kendini geliştirerek, daha çok bilgeleştirip yukarı çekecek, hayat serüveninde daha derin düşündürüp önünü açacak, üstün insanlar biriktir; çünkü insan en çok zaman geçirdiği beş kişinin ortalamasıdır der akıllı bir insan…
…
Ama en çok dikkat edilmesi gereken ise dost görüntüsü veren sinsi çakal insanlardır, onlarla arana öyle mesafe koy ki; insanla hayvan arandaki mesafeden daha da uzak olsun,
Daha da önemlisi kendine ait olan hayatı başkalarını mutlu etmek için harcama; çünkü ne olursa olsun, bu serüvende her konuda daima önce kendinsin, her şey olup biter, geçip gider, işin sonunda baş başa kalacağın tek kişi sensin… Dünyadaki insanların yarısı oğlun, yarısı kızın da olsa en büyük dostun sadece kendinsin, tek başına doğdun tek başına öleceksin unutma o nedenle;
-En büyük iltifatı her zaman kendine yap,
-En büyük zamanı kendine ayır,
-En çok paranı kendine harca,
-En iyi yemekleri kendin ye,
-Her şeyin en güzeline kendine layık gör,
-En güzel giysileri giyip en kaliteli olanları kullan,
Kişi ne kadar mutlu, çok zengin, en üstün şekilde otoriter, en yetkili, toplumda en etkili, kral gibi yaşasa da, o da bir gün her şeyiyle fotoğraflarda kalacak,
…
En olgun, en akıllı, aydın, bilgeliğe ulaşan iyi insan her kötülüğün, onun olumsuz etkilerinin en inceliklerinin de farkına varıp, her koşulda sürekli iyiliği seçer;
Gelişmemiş bir zihne sahip olan bazı insanlar bunun için ikilemde kalır, acaba şunu mu yapsam? Acaba bunu mu yapsam? Hangisi daha yararıma olur diye karar veremez;
Akıl ona şöyle der; sen dürüst olmaya çabalama dürüst ol, iyi olmaya çabalama iyi ol, çünkü bu sahnede cesaretin kadar varsın, cesaretin kadar özgürsün,
…
İçinde bulunduğun hayat koşulların ne kadar zararına da olsa, daima adaletli, öz güvenli, bağışlayıcı, barışçı, her koşulda cesur, hoşgörülü affedici, alçak gönüllü ol,
İnsanlar arasında tarafsız davran, renk, cins, dil, din, tip mezhep, sosyal statü, ekonomik ve siyasi güç ayırt etmeden tüm canlara karşı eşit davran, hepsine karşı yardımsever, merhametli ol; daima güzel ahlaklı, doğru sözlü ol, kusurları örtmekte gece gibi ol yalandan ömür boyu uzak dur,
…
İyi olmak, iyilik yapmak, bazı şeyleri başarmak, bir işe girişmek konusunda başlangıç için mükemmel olmaya gerek yoktur; ama mükemmel olmak için sadece başlamak gerekir; cesaretle akılcı adımlar atmaya devam et…
…
Bir tür devre mülk olan bu serüveni fazla ciddiye alma, yaşa gitsin, çünkü istemesen de bir gün her şey sonsuza kadar bitecek, her şey anılarda kalacak, üstelik dünyanın ve hayatın sana hiç bir borcu yok unutma;
…
Bu macerada hiçbir şey insanın malı değil, olmaz, olamaz, olmayacak; çünkü aldığın nefesi bile geri veriyorsun; bu sahnenin içinden nasıl olsa canlı çıkmayacaksın, yaşamı geldiği ve olduğu gibi kabul et, çok ince detaylara girmene gerek yok hayatına devam et gitsin…
…
Her şeyiyle tam ve sanal bir sınav olan hayat isimli öğretmenin her engellerine şaşırma, korkma, yılgınlığa kapılma, pişmanlık duyma, geri adım atma, olayların karşısında her nefesinde daima dimdik dur, çünkü düşersen tutacak kimse yok,
…
Aklında çıkarma vücudun senden izin almadan yaşlanır, aydın ve bilge bir kişiliğe ulaştığında ise ruhunu öyle programla ki, o vücudunun ve ruhunun yaşlanmasına izin vermesin; yaş alsın ama ihtiyarlamasın,
…
Her sözünü iyice düşün, yarar zarar hesabı yaptıktan sonra söyle; çünkü yanlış üslup doğru sözün katilidir dikkatli ol; ağzından çıkan sözlerinle kalbin daima bir olsun; o zaman ne söylesen de, yazarsan da mutlaka okuyacak dinleyecek birini bulursun,
…
Hayatın her aşamasında her türlü zenginlik ve mutluluk, bilgelik, yaşama sevinci iyilik ve sadelik saklıdır; Hayatın omuriliğini şunlar oluşturur; cömertliğin sonu mutluluk, yalancılığın sonu rezalet, doğruluğun sonu selamettir; yüzyıllardır denenen kurallara uy onurlu, dimdik varlığını özgürce sürdür,
…
Kimseden hiç bir şey isteme ve de bekleme, hiçbir insana asla küsme; sana yanlış yapanı ise sadece içinden onu sil, onunla konuşma, arama, sorma, merak etme, en sessiz veda böyle olur; çünkü zeki insan problem çözer, bilge problemi önler, olgun insan hiçbir şeye şaşırmaz,
…
Tüm bunların da ötesinde şunlarla karşılaşacaksın; basit ve cahil insana değer verdikçe seni ezer, çünkü kendini vazgeçilmez sanır, kişilikli insan değer gördükçe seni yüceltir, çünkü seninle değerli olduğunu bilir, yani bize dost lazım çakal her yerde var,
…
Bütün bunların ötesindeki gerçek dostla ilgili çok güzel gerçek tespitler var, onlardan bazıları şöyle;
-Dost insanın güneşidir ışığıdır yürekten sevendir, uğruna can verendir,
-Dost her şeyi paylaşandır, yanlış yapmayan yapanlara müdahale edendir.
-Dost kalp yaralayan değil yaralı kalbi onarandır.
-Dost alan değil verendir, verdiğini unutandır
-Dost sözünü tutandır, başını koyacağın bir omuzdur
-Dost meyvesini yediğin bağdır, arkanda hissettiğin güçtür
-Dost kutsal bir bağlılıktır, her şeye rağmen sadakattir
-Dost dostunun gel çağrısına neden değil nereye diye sorandır.
-Dost dostun aynasıdır yüzüdür dost dostun tutan eli iki gözüdür,
…
Yüzyıllardır önce yaşayan atalarımızın, deneyim imbiklerinden süzülerek günümüze ulaşan, her biri ciltler dolusu bilgi ve deneyimler değerinde olan bu söyledikleri özdeyişler insanlar arasındaki iletişimleri böyle tanımlıyor, böyle anlatıyor… Her harfi bilgelik olan, tarihin altın sayfalarında altın harflerle yazılıp günümüzde hala uygulanarak sayılamayacak kadar yararlar sağlayan ölümsüz öğütlere kim hayır diyebilir ki?
…
Sonuç olarak her biri ciltler dolusu bilgi içeren bu altın öğütlerin sonunda şunları söylemek gerekir;
-Sormazlar ya sorarlarsa söylersin; o buradan gideli çok oldu dersin, bunlar dost konusunda silinmeyen altın sözlerdir
-Gerçek dostluk her türlü denemelerden geçip,
-Her türlü entrikaya karşı mezara kadar bozulmayandır,
-Allah insanları sahte dostlardan korusun,
-Kuzu postuna bürünmüş kurtlardan muhafaza eylesin,
-Ne mutlu kalitesini bozmayan dostları olana,
-Ne mutlu ömür boyu değir mezara kadar dost kalana,
-Ne mutlu dostluğunu bitirdikten sonra da
-Düşmana dönüşmeyen soylu ve bilge dostu olana,
-Çakal her yerde var, bize dost lazım der bir özdeyiş…