Adana Demirspor Denizli deplasmanından puansız dönünce, sanal alemde karalar bağlayanlar çoğunlukta... Yok efendim, ‘’Giray hoca Tv yorumculuğuna dönsün’’müş...’’Lingane Adana’ya dönmesin’’miş...Mendy, Lalawele oynamamalıymış...Kalede İsmail iyi duramıyormuş...Adil yine yapmış yapacağını...Bırakın bunları beyler...Geçen hafta Eskişehirspor’u yenenler, bu çocuklar değil miydi? Herkesin birbirini yendiği bu lig de, bir yenilgiyle herkesi istifaya davet etmek, atıp tutmak yakışıyor mu? Karalar bağlamaya hiç gerek yok...Takımımız hiç fena oynamadı...Giray hocanın oynattığı sistem doğruydu...Onu oynatsaydı, bunu oynatmasaydı dedikoduları ile bir yere varamazsınız...Hoca, 24 saat futbolcularla yatıp kalkan, kimin oynayacağını bizlerden daha iyi bilen konuma sahip...Gelecek hafta Giresun’u yenip, zirve koşusuna devam edersek, bugün ‘’Tu...Kaka..’’ dediklerimize alkış mı tutacağız? Beyler...Bu takım bizim ve en azından Ocak transferine kadar maçlarımızı bu çocuklarla oynayacağız...’’Hep destek...Tam destek...’’ sloganıyla takımımızın arkasında durmaya devam...Karalar bağlamaya gerek yok...
‘’Hiç te fena oynamadık’’ dedim...Şans yanımızda olsaydı, galibiyetle dönebilirdik...Oyunu domine eden takım, bizdik...Biraz şanssızlık, biraz beceriksizlik, deplasmandan puansız dönmemize neden oldu...Denizlispor’un puan cetvelinde ki konumuna bakmayın, dirençleri yerindeydi...Golü bulduktan sonra oyunu çirkinleştirerek yerden kalkmadılar...Yazıklar olsun, maçtan çalan bu futbolculara (Denizlispor golü kazandıktan sonra kalan 33 dakikanın sadece 14 dakikasında top oyunda kaldı)...Yazıklar olsun, aynı dakika içerisinde hem yerde debelenip, hem de ayağa kalkar kalkmaz koşanlara...Yazıklar olsun, bu tür ahlaksızlıklara prim tanıyan hocalar ve hakemlere...
Takımımız Denizli karşısında fena oynamadı...Daha iyisini yapabilir miydi? Evet... Erhan daha katkılı oynasaydı...Yiğitcan uzun top oynama hevesinden vazgeçseydi...Abdülkadir çizgiye kadar indiği topları, kafayı kaldırıp arkadaşlarına kazandırabilseydi...Mendy geçen maçta ki kadar şanslı olabilseydi...Lalawele kaleciyle karşı karşıya pozisyonu gole çevirebilseydi...Bunlar Denizli karşısında gerçekleşmedi, haftaya Giresun karşısında gerçekleşebilir...Karalar bağlamaya gerek yok...
Bu yenilginin ardından Giray hocaya da bir kaç soru sorabilirim...Hocam, ‘’Duran top çalışması yapmıyor musunuz? Çok etkisisiz’’ diye...’’Gol lazımken, Atabey’i oyundan alıyorsun’’ diye...’’Yiğit İncedemir’i oyundan alacağına, Lingane’yi alsaydın’’ diye...Ama bu sorular bizi bir sonuca ulaştırmaz...Zaten Giray hoca, bütün riskleri alarak sistemi 4-2-4 e çevirdi...Olmadı...Ama haftaya olmayacak diye bir şey yok...
Özetle...Gaziantepspor’un, Rizespor’dan puan aldığı bir ligde, olaylara hafta hafta bakmak yerine, resmin bütününe bakmalıyız...Takımımız doğru yolda...Sezon sonuna kadar bazı muharebeleri kaybederiz, üzülebiliriz ama amacın sonunda savaşı kazanmak olduğunu unutmamalıyız...
xxx
‘’4X4’’ lerin karşılaşması
Bundan önce kendi evinde oynadığı 4 maçta galip gelen Adanaspor, son 4 maçını kazanan Ankaragücü’nü 5 Ocak stadında ağırladı. ‘’4X4’’ lerin müsabakasında kazanan çıkmadı, gol sesi gelmedi. Her iki kalede de yaşanan 2-3 pozisyonu da kalecilerin refleksleri çıkardı. Ümitle, hevesle gittiğim karşılaşma beni pozisyon zenginliği yönünden, futbol keyfi yönünden tatmin etmedi. Açıkcası dağ fare doğurdu...
Nasıl olsun ki?
Takımımızın başkanı şeref tribününde ki koltuğunda yok...
Bir avuç taraftar haricinde, taraftarımız tribünde yok...
Sahada ki futbolcularda yeterli kalite yok...Kulübe de oyuna girebilecek ‘’cankurtaran’’ yok...
Nasıl olsun ki?
Ankaragücü, bu sene Tff 1. Lige yükselen bir takım. Tecrübeli oyuncuları ile geldiği Adana deplasmanında, 1 puanı kazanç sayan bir takım... Nitekim defans güvenliğini elden bırakmadan, kontrataklarla sonuca gitmek isteyen bir takım...Puanla döndüklerine göre sevinebilirler ama önce oynadıkları futbolsuzluğa baksınlar...
Böylesine kapanan, kalemize sadece 2-3 kere gelebilen bir takımı açmak için nasıl oynamamız gerekirdi, nasıl oynadık?
Kemal hoca basın toplantısında takımının oyunundan memnun göründü ve oyunu kanatlara yaydıklarını söyledi. Ben oynanan oyundan ve alınan 1 puandan memnun kalmadım. Oyunun kanatlara yayılması konusuna gelince...Sağ kanattan Digao- Oğuzhan ikilisiyle iyi işler çıkardık.Akınlar geliştirdik ama sonunu getiremedik. ‘’Kanatlardan orta yapma özürlü’’ bir takımımız var... Sol kanatta Abdülaziz- Gökhan Süzen ikilisi hiç çalışmadı. Zaten Abdülaziz’in bu formuyla, Gökhan’ın bu futboluyla, fazlası da beklenemez...Kazandığımız duran topları kullanan Tevfik ve Gökhan, 3 pozisyonda topu arkadaşlarıyla buluşturamadı...
Kapalı defansı kanatlardan delemediğimize göre, uzaktan şut denemelerinde bulunmalıydık, bulunamadık...
Gole yakın olmayan forvetimizle, gol bulmamız mucizelere kalmış...Evimizde kazandığımız 4 maç bizi aldatmasın. Tanrının lütfuyla, şansımızla, Magaye’nin sol ayağı ile kazandığımız maçları unutmayalım ve kendimizi kandırmayalım...Soruyu şöyle sorayım? Forvetimizde ve orta alanımızda gole dönük oynayan oyuncularımızın son 3 sezonda ki gol ortalamaları nedir? Abdülaziz- Oğuzhan- Koman- Tevfik- Sercan- Bekir- Magaye, Ankaragücü karşısında bu bölgede oynayan oyuncular...Magaye’nin dışında hiçbirisinin attıkları gol, sezon boyunca bir elin parmaklarının sayısını geçmez...Magaye bile gerçek bir santrfor, gerçek bir golcü değildir. Olmayacak golleri atan, kolay pozisyonları gole çeviremeyen bir oyuncudur Magaye...Zaten 9 maçta atılan 9 gol, söylediklerimi doğrulamaktadır...
Sevgili başkan Bayram Akgül, sezon başı kadro planlamasında ve Teknik kadro seçiminde hatalar yapmıştır...Nelerdir o hatalar?
-Sezona Azeri teknik adam ile başlamak hata idi...Hala acısını çekiyoruz...
-Süper ligde koca sezonu ‘’solbek’’siz geçiren takımın bu sezona Gökhan’larla başlaması koca bir hayal kırıklığıdır...
-Yerli bir stoper alınarak, yabancı sayısı konusunda Kemal hocanın eli rahatlatılamamıştır...Yabancı sayısı krizi, süper ligden düşen her takım için sorundur ve bu kriz iyi yönetilememiştir...
Alt yapı ürünü Adana’lı gençlere önem ve kadroda yer verme yani ‘’gençlik projesi’’ duraksamıştır...Mevcut oyuncularda Emre Uğur gibi, Ahmet Dereli gibi, ticari kaygılarla tekrar alt yapıya yollanmıştır...
Orta alana, özellikle forvet arkasına bu ligin ustası bir oyuncu transfer edilmemiştir...
Yukarıda değindiğim gol noktalarında ki sorun temmuz transferinde çözülememiştir, bu düşünce yapısı ile(Milli piyango misali- Ya tutarsa) Ocak transferinde de çözüleceğine inanmamaktayım...
Ve en önemlisi...Başkan ile tribün arasında barış sağlanamamış, Bayram başkan bu camianın babası olarak evlatlarına zeytin dalı uzatarak sorunu çözümlememiş, maçlar 500 kişiye oynanarak acısını camia çekmektedir...
Özetle...Süper ligden gelen Adanaspor’un bugün Tff 1. Ligde bu durumlarda olmaması gerekirdi...Eksi hanemize yazılacakları yukarıda sıraladım...Artı hanesine sadece kaleci İrfancan’ı yazabiliyorum...Bütün bu sıraladıklarıma karşın hala zirveyi kovalıyorsak, demek ki puan cetvelinde iyi yerdeyiz...Devam...
