-1-İyi gazeteci olursan öldürülürsün,
-2-Kötü gazeteci olursan aç kalırsın,
-3-Orta şekerli olursan sürünürsün…
…
Gazeteciliğin okulundan mezun olan,
Yıllarca bölgenin en önemli gazetelerinin
Yöneticiliğini yapan, belediyelerin,
Basın danışmanlığını başarıyla yerine getiren,
Özel televizyonlarda sayısız programlar üreten,
Oğuz kardeşim anılarını you tube kanalında,
Anlatıp kayılar yaptırmaya devam ediyor…
…
Bir gün canlı yayın sırasında notlar aldım;
-Gazetecilik nedir? İyi Gazeteci kimdir?
Şeklindeki sorulara çok güzel yanıtlar verdi,
Bu güne kadar tanımlanamayan meslek
Olan gazetecilikle ilgili söylediklerinden
Genç meslektaşlarının yararlanabileceği,
Ders niteliği taşıyan notlar şöyle;
-Gazetecinin mesai saati yoktur,
-Devlet memurları 17 de işi biter,
-Evlerine giderken gazeteci o gün
-İçin topladığı bilgileri yazmak, fotoğrafları
-Basıp servise koymak için kendiyle yarışır,
Gazetecinin mesaiye o zaman başlar,
Akşam yemeklerini, eşi ve çocuklarıyla yiyemez,
Eşinin doğum sırasında yanında bulunamaz,
Çocuklarının başarıları sırasında o haberdedir,
…
Bir gazetenin bölge sorumlusu olduğu,
Geceyi şöyle anlattı;
-Saat 24’te İstanbul’dan aradılar,
-Uzak bir ilçemizde devlet
-İki terörist öldürülmüş,
-Sayın vali beyi aradım,
-Evladım, ben şimdi olay
-Yerinden geldim şimdi pijamamı giydim,
-Aman efendim, bu haberi hazırlamasam
-İşime son verirler diye yalvar yakar,
Vali beyden bilgileri alıp İstanbul’a geçtim,
Sabahleyin tek bir satır haberi,
Gazeteye koymamışlardı…
…
-Gazetecinin cumartesi, pazarı, bayra
-Yılbaşı izni yoktur, 24 saat haber peşinden
-Koşar, sürekli uyanık ve teyakkuz,
-Olarak yaşama zorundadır,
…
-Çocukluğumdaki en büyük hayalim
-Öğretmen olmaktı olaylar öyle olmadı,
-Ama kızımın öğretmen olmasını sağlayarak
-O duygumu doyurdum,
…
-Amerikan filmlerindeki gazeteci
-Muhabir patronunun yüzüne telefon
-Kapatır, falan diye izlettiler, biz de,
-Gazeteciliği ülkemizde aynı sanırdık,
-Yok, öyle bir şey, Amerikan filmlerindeki
Gazetecili Türkiye Uğur Dündar’dan başka
Kimse yapmadı, yapamadı, yapamaz…
…
-Haber kovalarken, kazalarda yaralandım,
-Sırtımda hala izleri olan olaylar yaşadım,
-Namık Kemal de gazeteciydi, hayatının bir
Bölümü Mağusa zindanlarında geçti,
Gazeteci yıllık izindeyken bile beyni
Tatil yapmıyor, sürekli haberi düşünüyor,
Olayları takip ediyor, olağanüstü bir olayı
Nasıl yakalarım, nasıl yazarım diye
Mesleğiyle uyuyup uyanan bir insandır,
…
-Son olarak şunları da söyleyeyim;
-Kendiyle küs, yüzü asık gazeteciyi
-Kimse sevmiyor, sevmez, sevmeyecek,
-Aslında gazeteci gülümseten, kendiyle
-Barışık işini mizahla yapan kişi olmalı,
-Asık yüzlü gazeteciyi toplum fazla sevmez,
