Abdulkadir KAÇAR


Ölen öldüğünü bilemez...

Hayat bir tiyatro, insan oyuncudur... Hayat isimli bilge öğretmenin Önüne çıkarttığı her şeyi insan Kolayca kabul ederek yaşar; Ölüm gerçeğine ise isyan eder, Oysa yaşamın bedeli ölümdür...


Ana rahminden çıktığı anda insan,

Son durak olan ölüme doğru 

Uzun bir yürüyüşe geçer;

İnsan bu yolculukta bilinci,

Aralıksız gelişip artan tek canlıdır...

...

Yürüyüşü sırasında aklını kullanarak,

Kendini aralıksız şekilde olgunlaştırır,

Matematik, felsefe, edebiyat okuyan kişi

-Geliştirdiği aklıyla şu sonuca ulaşır;

Madem doğdum kesin öleceğim; 

Ölümü anlamalı onunla anlaşmalıyım,

Diye durumunu kolayca kabul eder...

...

Akıllı insan şu soruları sorar;

Eğer ölüm olmasaydı hayatın

Hiçbir değeri olur muydu? Olmazdı,

Hayata değerini ölüm verir...

...

Hz. Mevlana ölümü en iyi anlayan,

En derin anlatan eşsiz bilgedir;

O hayatın finali olan ölümü bir tür;

Düğünü sayar ve sevgiliye kavuşma,

Anı olarak değerlendirir buluşma,

Konusunda heyecanlanır...

...

Âşık Veysel ise ona şöyle yaklaşır;

-Benim sadık yârim kara topraktır,

Ölümü sevgiliye kavuşmak sayar...

...

Peygamberimiz;

Ölümden sonrasını sorana ise;

-Kişi sevdikleriyle beraberdir, der...

...

İnsan bu gezegende tarih sahnesine,

Çıktığı andan itibaren ölümü yok etmeye, 

Onu hayattan silip ölümsüz,

Olmaya çalışmış ama başaramamıştır...

...

İnsan sürekli korkup devamlı ret ettiği; 

Ölüm konusunda çeşitli inançlar, 

Çeşitli felsefeler oluşturulmuş,

Kitaplar yazılıp, ölümsüz mimari

Eserler yapmıştır...

...

Unutulmaması gereken şu; 

Doğum gibi ölümde kişiseldir...

Bu gezegende 120 milyar insan,

Kişisel olarak doğmuş, yaşamış, 

Kişisel olarak ölmüştür; dünyanın yarısı

Oğlu, yarısı da kızı olsa

İnsan tek başına ölecektir...

...

Bu doğal yasa insanla birlikte

Tarih sahnesine çıkmış,

Son canlı yok oluncaya kadar

Onunla birlikte var olacak;

Son canlıyla ölüm de ölüp

Bu sahneden inip gidip gidecektir,

...

Ancak teselli boyutundan bakınca;

Ölenler öldüğünü asla bilmez

Sadece doğa yasasına uygun,

Davranmıştır ölenin peşinde

Kalanlar üzüntü, acı yaşar...

...

Arkada kalanlar ölen kişi yaşarken eğer,

Sevgi, saygıda, hürmette kusur etmemiş; 

Ona iyi davranmış, hayatını kolaylaştırmış,

Her türlü bakım ve yardımı yapmışsa

Üzülmelerine gerek kalmayacaktır...

Gönül rahatlığıyla kendilerinin de

Gideceği yere onu önceden yolcu,

Ettiklerini düşünüp teselli olmalıdır...

...

Ölen kişinin arkasından en çok

Ağlayan, çırpınan, kendini yırtanın,

O kişi yaşarken gerekli yardımı

Yapmadığı, sevgi göstermediği

Yapılan bilimsel gözlemlerce kanıtlanmıştır...

...

Akıllı insana sormuşlar;

-Ölen kişi nereye gider? Yanıt şöyle;

-Doğmadan önce neredeyse oraya gider...

Bir tür devre mülk olan

Dünya sahnesi bir yandan

Gidenler, bir yandan gelenlerce

Resmigeçit yapılan gösteri alanıdır...

...

Ölenlerin arkasından güzel şeyler

Söylemek, duam etmek en güzel

Davranış biçimi olacaktır...

Simge Sağın'a bikinisi küçük geldi: Çocuk bikinisi almışım

Amansız hastalıkla mücadele ediyordu!

Elizabeth Hurley yıllara meydan okuyor: “Gizli sırrım sabah 7!”

Hadise'nin erotik dansına tepki yağıyordu!

Kızıl Goncalar’ın Birgül’ü Sitare Akbaş ve Cengiz Orhonlu evleniyor!

Ozan Doğulu sessizliğini bozdu...

Görenler aynı yorumu yaptı! Yakışıklı oyuncuyla aşk yaşıyor...

Metin Akpınar'ın kızı Duygu Nebioğlu, 'Ablamın babası 'Uğur Dündar' demişti! Mahkeme kararını verdi

Sandalye dansı ve kıyafeti çok eleştirildi...

Gülşen Bubikoğlu sezonu Bodrum'da açtı...