Abdulkadir KAÇAR


Ölenle Bazen Ölürüm!

Sevdiğim, yaşam serüvenini takip ettiğim, akıllı, bir insanın ölüm haberini alınca; Yaşama sevincim birden durur, umutlarım hayallerim birden söner, canım sıkılır, dünya üstüne yıkılır,


Doğduğum günden itibaren hayatım film şeridi gibi saniyeler içinde gözümün önünden defalarca gelip geçer,

Dünya gezegeninde varlığımı oluşturan her şeyi en ince ayrıntısına kadar sorgularım,

Mutluluk ve pembe hayallerle sevinç ve coşkuyla dönen dünyam birden kırmızı alarm verir,

A’ dan Z’ ye kadar bozulan moralim olduğu yerde zınk diye durur,

Tüm sistemim bir daha düzelebilmek için geçici şekilde bozulur, 

Ne az önceki ümit, ne de kurduğum hayallerimden eser kalmaz, 

Tek varlığım olan canım müthiş derecede sıkılır ve yanar, 

Çevremdeki her şey maddi, manevi her türlü varlıklar tüm değerini birden yitirir, 

Dünyadaki tüm elmaslar pırlantaların toplamından daha değerli olan,

Sadece bir kez elde etmeyi başardığım yaşam isimli mucize varlığım yerlere düşüp değerini yitirir,

Çevremdeki her şey siyah beyaza döner, her şey anlamını birden yitirir,  

Evren, dünya, mucize olarak sürdürdüğüm yaşamım değersizleşir, gözümde beş para etmez,

Bu tiyatro sahnesinde hiçbir şeyin ölümüne mücadele etmeye, emek harcamaya değmeyeceğine karar veririm,

Hemen orada o anda ölüm haberini aldığım kişinin peşi sıra,

Anında ölmeyi hayal ederim ve ciddi olarak arzu ederim candan isterim,

Hatta o sırada öleni biraz da kıskanırım, yerinde olmayı hayal ederim, çünkü onun,

Hayat isimli serüvenden sonsuza kadar elini ayağını çekip gittiğini,

Sınırsız ve ebedi huzur olan ölüme kavuşmasına gıpta ederim, 

Bende o anda ölümün sunduğu huzuru candan isterim özlerim,

-Ey ölüm, neredesin? Gel ben sana hazırım, artık kavuşmak istiyorum, deyip içimden onu çağırırım…

Ama bilirim ki ölüm her çağrıldığında, her insan asla gelmez,

Ona acil ve çok ihtiyacı olanların yüzüne dönüp bakmaz, 

O öyle evrensel ve büyük bir otoritedir ki, değişmez kuralları vardır ki,

Sadece ret edilirken, ondan korkup kaçan ve saklanan insanlara canının istediği anda koşarak inadına gelir, 

En istenmediği şekilde kişiye karşı, görevini, 

Kusursuzca yaparken bundan da büyük zevk aldığını düşünürüm, 

En sevdiğim, ayrılmaz parçam, hayatımın merkezini oluşturan,

Uğruna gözünü kırpmadan her şeyimi verebileceğim kadar çok sevdiğim,

Her şeyimi anında feda edebileceğim sevdiğim kişiyi saniye içinde alıp yok eder,

Sonra da benimle alay edercesine karşıma geçip sinsice gülümser;

Sanki benimle dalga geçer gibidir, canımı sıkıp moralimi oldukça bozar,

Hayatını sonlandırdığı sevdiğim kişiyle birlikte, yaşama sevinçlerimi, 

Her türlü coşkumu alıp karanlık ve bilinmez dipsiz kuyulara götürür,

Benden geride düzelmemek üzere bozulmuş moral, 

Yaşarken omurgası canlı canlı parçalanarak çıkartılıp yok edilmiş,

Tüm hayalleri elinden alınmış, çökmüş, bitmiş, tükenmiş, en sevdiği oyuncağı elinden alındığı için ağlayan, 

Öksüz, yetim, her yönden tükenmiş, tüm çareleri elinden alınmış, acılar içinde çırpınan bir çocuk, çaresiz insan olurum,

Her yanımdan yanarak çareler arar, avunmak için her yola başvururken,

Kendimi bu evrendeki ikinci ölümsüz bilge olan,

Zaman isimli hakemin kollarına kendimi çaresizce bırakırım,

Onun bilinçaltımı ve bilinç üstümün programlarını yeniden formatlayıp, güncelleyeceğine tam olarak güvenirim, 

Zaman isimli hakemin her konuda çare olduğunu bilirim, yeniden yaşama sevincimi vermesini ondan beklerim,

Zamanın değişmeyen ve tartışılmaz bilge kuralları, bir süre sonra elimden tutup,

Ölümün kararttığı hayatımın dipsiz ve moral bozucu karanlık kuyularımdan beni alıp çıkartır,

Hayat serüveninin dolambaçlı, dar, çıkmaz keçi yollarından her tarafı aydınlık, ışıklarla dolu, yaşama sevinci ve direncinin zirvede olduğu coşku ve mutluluk otobanına çıkartır, 

Ölümün alıp götürdüğü yaşama sevincimi, mutluluğumu, hayata olan aşkımı, bağlılığımı bana ışık hızında geri iade eder…

Artık burada yüzde yüz bitecek olan hayatı defalarca sorgular,

Ama her türlü acı ve yıkımın ruhumda oluşturduğu olumsuzlukların içinden,

Zamanın çare olup yeniden hayata döndürmesinden büyük mutluluk duyarım,

Yaşama sevincimi, hayata olan coşkuma sıkıca sarılıp kaldığı yerden daha bilge şekilde devam ederim…

 

Adana’dan Avustralya’ya uzanan hayatın hikayesi

“Pir Sultan’ı unutmadık, unutturmayacağız”

Adile Naşit'i Meltem Kaptan canlandıracak...

Seda Sağ’dan kişisel seramik sergisi

Murat Kekilli çıldırdı; 'Ulen şerefsizler siyonist çetelere boyun bükmem!'

Ferdi Tayfur'un ailesine gönderme! Ümit Besen, mirasını kime bırakacağını açıkladı!

Adana’da Bayhan fırtınası esti

Adana Kültür Yolu Festivali’nde Tiyatro Coşkusu

Adanalılar Emre Aydın ile unutulmaz bir gece yaşadı

Serkan Kaya Coşturdu!

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.Galatasaray 31 25 1 5 48 80
2.Fenerbahçe 31 23 2 6 49 75
3.Samsunspor 32 16 10 6 9 54
4.Beşiktaş 31 14 7 10 16 52
5.Eyüpspor 32 14 10 8 11 50
6.İstanbul Başakşehir 31 14 11 6 7 48
7.Trabzonspor 31 12 10 9 13 45
8.Göztepe 31 11 10 10 12 43
9.Konyaspor 32 12 13 7 -3 43
10.Kasımpaşa 31 10 9 12 -2 42
11.Gazişehir Gaziantep 31 12 13 6 -2 42
12.Kayserispor 31 10 11 10 -10 40
13.Antalyaspor 31 11 13 7 -21 40
14.Rizespor 31 11 16 4 -14 37
15.Sivasspor 32 9 16 7 -10 34
16.Alanyaspor 31 9 15 7 -11 34
17.Bodrum FK 32 9 16 7 -13 34
18.Hatayspor 31 4 20 7 -29 19
19.Adana Demirspor 31 2 25 4 -50