Bir takımın omurgası neresidir? İki kale arasına bir çizgi çizin, bu hat üzerinde oynayanlar...Yani, kaleci- stoper- ön libero- forvet arkası- forvet... Adana Demirspor, komşu Gazişehir deplasmanından 3 puanla dönerken omurgası sağlamdı...Takımımızın geç kurulması, yaş ortalamasının yüksek olması sebebiyle sabıra ve zamana ihtiyacı var, demiştim. Bu süreci ne kadar az hasarla atlatırsak, zirve yarışında o denli şanslı oluruz. Nitekim, 2 deplasmandan getirilen 6 puan küçümsenemez, hele bu deplasmanlardan birisi yüksek bütçeli, kaliteli Gazişehir ise...
Omurga dedim...
Takımımızın omurgasını Kaleci Çağlar- Mitroviç- Traore- Galip Güzel- Pote teşkil etti ve bu isimler Gazişehir karşısında önemli performans sergilediler, hazır göründüler...Bu isimlere sağ kanattan Hakan- Koseçki ikilisi de katılınca, galibiyete yeten bir mücadele ortaya çıktı...Peki ya diğerleri? Dedim ya, zaman ve sabır lazım diye...Diğerlerininde sazı ellerine alacağı gün gelecektir veya yerlerine başkaları gelecektir...
Kalede Çağlar, Gaziantep deplasmanında önemli kurtarışlara imza attı, oyun disiplininden uzaklaşmadı, macera aramadı. Yaşı bir kaleci için oldukça genç. Sürekli oynayarak pişmesi, deneyim kazanması halinde ileride adından söz ettirecek birisi olacak, yalnız maçın sonlarına doğru alamayacağı topa çıkması gibi hatalardan arınması koşuluyla...
Mitroviç, savunmanın bel kemiği, emniyet sübabı...Deneyimli oyuncu kendi oynadığı kadar, partneri Tayyip’i de oynatmaya çalışıyor. Defansı ileri çıkararak oyunun boyunun uzamasına izin vermiyor. Ancak arkaya atılacak toplarda güvenlik önlemlerini elden bırakmamak lazım. O hızlı partner Tayyip midir? Adil midir? Henüz kararımı veremedim...Mitroviç’ten daha fazla hava üstünlüğü bekliyorum. Bir de sayılmayan gol de, Poupen’den daha önce ön direğe koşu yapmalıydı...
Hamidou Traore...Elazığ’da oynadığı günlerde bizim takıma yakıştırıyordum, işte bizim takımda ve önemli işler yapıyor...Takımın en hazır oyuncularından. Rakip takım ataklarını kesmede usta. Hücuma destek ve kaleyi yoklama görevlerini daha fazla hatırlamalı...
Galip Güzel...Daha fazla verebilecekleri var. Forvet arkasında cirit atabilecek yetenekte. Ancak fizik gücünü yükseltmesi lazım...
Pote...Pote...Pote... Takımızın golcüsü, hücuma taşıyıcısı...Yetmedi, savunmadan gelip top çıkaranı...İleri yaşına karşın, mücadelesine saygı duyuyorum, penaltı kaçırmasını dert etmiyorum...
Omurga sağlam da, ya diğerleri?
Geçen hafta evimizde Denizli yenilgisinden sonra, kanatların çalışmadığını yazmıştım...Bu maçta sağ kanada Hakan- Koseçki ikilisi işlerlik kazandırdı...Hakan Bilgiç savunmada başarılı göründü, kanat hücumlarını daha sık hatırlamalı...Koseçki, babasının genlerini taşıyor. Rakibin üstüne üstüne gidebilen, adam eksilten özelliklere sahip. Babası da böyle atar, giderdi...Defansa dönüp Hakan’ın önünü kapatmasını da beğendim...Beğenmediğim yönü, topu ayağından zamanında çıkarmaması ve kollektif oyun eksikliği...
Takımımızın kanayan bölgesi sol kanat...Büyük umutlarla transfer edilen Herve Kage, daha fazla sorumluluk almalı, Pote’ye yardımcı olmalı...Savunma görevini yerine getireceğim diye, hücumda çok eksik kaldı...Arkasında oynayan Batuhan, bu bölgeyi kaldıracak bir oyuncu değil...Hem fizik olarak, hem pozisyon bilgisi olarak...Kanat oynayamayacak kadar ağır olduğu gibi, hücum etkinliği yok denecek kadar az...Hakan hoca bu bölgeye alternatif yaratmalı...
Tayyip Talha...Bu genç oyuncu ileride iyi olacak sinyalleri veriyor. Hava üstünlüğü ilk göze çarpan özelliği. Duran toplarda hücum etkinliği...Gazişehir karşılaşmasında 3 kere ceza alanı girişiminde bulundu. Doğru yerlerde topla buluştu ama deneyimsizliği golle buluşmasına engel oldu, bu konuda kendini geliştirmeli...Bir de Mitroviç gibi bir usta ile oynamak, en büyük kazancı. Henüz saptayamadım, bakalım arkayı süpürecek, kaçanı yakalayabilecek hızı ve becerisi var mı?
Murat Akın...Diğer namı gittiği takımları şampiyon yapan adam...Bu yıl sıra bizde...Bir zamanlar Beşiktaş’ta ‘’Sergen- Tümer birarada oynar mı?’’ sendromu vardı. Şimdi aynı sendromu takımımızda görüyorum. ‘’Galip Güzel- Murat Akın yanyana oynar mı?’’ Her ikisi de, deneyimli, topu ayağına isteyen oyuncular...Ancak yaşları göz önüne alındığında, rakipten top kapma eksilerine dikkat edildiğinde, aynı sendrom Hakan hocanın başını ağrıtacak gibi...Hakan hoca bu iki deneyimden daha fazla verim alma formülünü mutlaka bulacaktır. Dönüşümlü mü oynatır, orta alanı kalabalık mı tutar, bilemem...
Özetle...Takımımız bu kadar kısa sürede kurulmuş olmasına karşın, oyunun boyunu kısa tutma, topun arkasına geçme gibi özellikleri oturtmuş durumda...Defanstan çıkarken direkt Pote’ye oynama düşüncesinden vazgeçmek lazım...Bir kaç defa kısa ve ayağa paslarla çıkmayı denedik, başarılı olduk...2 yıl önce de Pote bizde oynarken geriden uzun toplarla ‘’Ver Pote’ye, gitmez yabana’’ oyun şeklimiz vardı. Aman o günlere geri dönmeyelim...Pote’nin yükünü azaltacak, Pote’yi ceza alanında diri tutacak oyun şablonuna ihtiyacımız var ama geçen 3 maçta Herve Kage henüz bu yükü omuzlayamadı...
Taraftar...Her zaman 10 numara...Deplasman korkusu yaşatmayan 12. Güç...’’Hep destek, tam destek’’ sloganı ile rakip seyirciye sataşmadan, küfürsüztezahürat bizi zirve yarışına taşır...
Hakem Bahattin Şimşek...Deplasmanlarda bu tür hakem bulmak kolay değil. Ev sahibi takım etkisinde kalmadı, hatta pek çok avantajı lehimize kullandı...
Başkan Murat Sancak ve Sportif direktör Tanju Çolak’ı tribünlerde görmek, bana güven veriyor...
