6 Haftalık galibiyet hasretinden sonra Antalyaspor’u evimizde ağırladık ve 2 golle puansız uğurladık. Sezona başlarken, Avrupa’da mücadele ederken Kluivert hocanın saha sürdüğü 11, Ertaç- Svensson- Gravillon- Semih- Rodrigues- Ndiaye- Emre- Belhanda- Y.Sarı- Niang- Y.Erdoğan idi. Antalya karşısına başta hoca olmak üzere, yukarıda saydığım kadrodan 7 oyuncudan yoksun çıktık üstelik Yusuf Sarı’da ilk yarıda sakatlanıp oyunu terkedince, rakam 8 e yükseldi. Yardımcı hocalarla ve genelde az süre alan oyuncu takviyeleriyle çıktığımız maçta, 10 maçtır yenilmeyen güçlü Antalyaspor’u devirmeyi başardık. Bu nedenle takımımıza ‘’övgüler yağdırmam’’ lazım…
Madalyonun ters yüzünden bakarsam yani maçın istatistiklerini değerlendirirsem, karşıma çıkan tablo hiçte iç açıcı değil…
Topla oynama oranlarında %61- %39 rakip önde…Antalyaspor bizim kaleye 22 şut atmış, biz 6 şut çekebilmişiz…Korner sayıları 10-1 aleyhimize…Onlar 492 pas yaparken, biz 315 de kalmışız…Direkten dönen şutları var, penaltı kaçırmışlar velhasıl istatistik rakamları rakibin üstünlüğünü anlatıyor ama birileri de der ki, ‘’istatistikler her zaman doğru söylemez’’. Evet…Antalya karşısında yanıldı ama böyle oynarsak, yanılmadığı maçlarla da karşılaşabiliriz. Onun için diyorum ki, ‘’acaba karalar mı bağlasam’’…
Alınan puanlarda defansımızın emeği çok…
Kalede Mahammadaliyev iki önemli kurtarışa imza attı galibiyette pay sahibi oldu. Ayrıca 3 tane yüksek top alarak ve oyunu geriden isabetli başlatarak, benden 7 puan aldı…
Defansımızın sağında Svensson’un yokluğunda İsmail Çokçalış oynadı. Hücuma destek veremediği gibi, 6 top kaybıyla savunma zaafları yarattı. Svensson’dan öğreneceği çok şey var ama geldiğinden bu yana gelişme kaydedemedi…
Kaptan Semih defansımızın güvencesi…6 önemli tehlikeyi önleyerek, isabetli 4 uzun pas atarak, 3 yüksek top kazanarak, Antalyaspor’a ‘’dur’’ dedi…
Hep merak etmişimdir Kluivert hoca ‘’Cisse’den neden faydalanmadı’’ diye. Oynadığı son maçlarda takımımıza hava hakimiyeti getirdi. %89 isabetli pas oranıyla oyun kurucumuz oldu. Oynadıkça Semih ile uyumunun artacağına eminim…
Solbekte Yusuf Erdoğan asıl mevkii olmamasına karşın, yüreğiyle oynadı. 6 akın geliştirme girişiminin 3 ünde başarılı oldu. Çıktığı hücumlarda orta yapmaktan ziyade, arkadaşlarına pas atması önemliydi, bu konuda kendini geliştirmesi gerek. İkili mücadeleleri iyiydi ancak geri dönüşlerde daha dikkatli olmalı…
Emre Akbaba 3 kişilik koştu…
Orta alan Stambouli- Emre- Michut üçlüsüyle dizilince, bütün yük Emre’ye kaldı. Stambouli kendine belirli bir alan çizerek deneyimiyle oyunda kalmaya çalıştı ama futbol idare etmekle olmuyor, fazlasını istiyor. 10 top kaybı, Stambouli gibi ustaya yakışmıyor. Önceleri isabetli uzun toplarıyla etkili olurdu, Antalya karşısında bu sayı 2 de kaldı. Michut henüz bu lige, bu tempoya hazır değil. 6 ikili mücadele kazandı ama 4 de top kaybı yaptı Serkan hoca da ikinci yarının ortasında oyundan aldı. Bu durumda yük Emre Akbaba’nın omuzlarına bindi o da saha da basmadık yer bırakmadı. 7 ikili mücadele kazandı, 3 top çaldı ama 19 top kaybı Emre için büyük rakam. Özellikle ortalarda ve uzun toplarda ki isabetsizlik, geliştirmesi gereken en önemli yönü…
Akıntola bir döndü, pir döndü…
Akıntola son maçlarda takımımızın kurtarıcılığına soyundu. Agresif oynuyor, golleri sıralıyor. Oynamadığı zamanların acısını mı çıkarıyor, yoksa sezon sonu bitecek sözleşmesini mi düşünüyor? Aman iyi oynasın da, takımımıza çok borçlu, onları ödesin… Yusuf Sarı iyi başlamıştı henüz 20. Saniyede asistini de yapmıştı. Oyunda kaldığı yarım saat içinde rakibin sol tarafını hırpaladı. Sakatlığı hem kendinin hem de takımımızın aleyhine oldu… Yusuf Barasi bu takımın santrforu olamaz, hazır değil. İleride top tutamıyor 15 top kaybı bir forvet için çok fazla…
Sonradan oyuna giren Nani- Tayfun- Zeneli varlık gösteremediler, takımımızın bu oyunculardan çok daha iyilerine ihtiyacı var…
Serkan ve Cengiz hocalar başarılılar, ancak…
Kluivert hoca ayrıldıktan sonra yardımcı Serkan ve Cengiz hocalar yönettiler son 3 maçı, skor olarak başarılılar da…Taraftarların devam etmeleri konusunda mesajlarını okuyorum, bir yandan da Murat Başkan’ın 15 gün içerisinde ‘’hocamız gelecek’’ karşılığını merakla bekliyorum. Yardımcı hocaların kredisi olmadığı için devamlarının riskli olacağını düşünüyorum
Taraftar Murat başkandan açıklama bekliyor…
Sevgili Başkan çok medyatik, ekranları dolaşıyor, uzatılan mikrofonlara cevaplar veriyor ama şimdi tam zamanı, ortalarda yok…Gravillon’un sözleşmesini feshettiği dedikodularını duyuyorum ama ben birinci ağızdan, başkanda duymak istiyorum, tık yok…Ndiaye, Belhanda, Niang’ın neden kadro dışı kaldıklarını merak edenler bana soruyorlar, ben de bilmiyorum ve doğruyu başkandan duymadan da yazmak istemiyorum… Yukarıda değindiğim Akıntola’dan niçin uzun süredir yararlanamıyorduk, nerelerdeydi? Bilen yok…Ertaç ne oldu? Rodrigues niçin oynamıyor, ne sakatlığıymış bu?
Bütün taraftarlar benim dillendirdiğim konuları merak ediyorlar ve başkanlarından açıklama bekliyorlar…
Özetle…
Kaldı 2 maç…Başakşehir ve İstanbulspor maçları. Zirve yarışına devam ediyoruz, alabilirsek 30-31 puan hiç fena sayılmaz ikinci yarıya başlarken…Puanımız yeter de, kadromuz yetmez. Takımımızın takviye edilmesi gereken çok eksik noktaları var. Elbette Murat başkan da görüyordur taraftarın gördüklerini ve hazırlıklarını yapıyordur. Bir de devre arası gideceklerin varlığını düşünürsek, transfer listesi daha da kabarıyor. Umarım, karalar bağlamadığımız, övgüler yağdıracağımız bir kadromuz olur…
